PAYLAŞMAK:Düşündüklerimi.Yazdıklarımı.Duygularımı. gezdiğim yerleri.Resimleri.Yaptığım yemekleri. Yani kısaca herşeyi.
8 Ekim 2013 Salı
RESİMSİZ YAZI
Uzun uzun düşündü.Düşünde neler gördüğünü.Bir garip idi her yan.Ne yaz,ne kış,ne de baharlara
benziyordu.Karmakarışıktı her şey.
Ne düşünü unutuyordu ne de acılarını.İki büklüm olmuştu gene.Tırnakları morarmaya başladı.Karnının tam
ortasından kalkan bunaltı boynuna şah damarlarına yükseliyor,beyninin içinde patlıyordu .Her zamanki gibi
yüreğinde amansız sancı geçmek bilmiyor,dertop oluyor soluğunu aldırmıyordu.En sonun da da boğaza bir
yumruk oturuyor,ne ileri gidiyor soluk ne de geri geliyordu.
Günlerdir,aylardır süren mutlu huzurlu dingin halinin yerinde yeller esiyordu.Ah Ah Ah diye derin derin
soluk aldı.Bir an unutur gibi oldu her şeyi..Hafif hafif aralanır gibi oldu perde derken;ufak kıvılcımlarla yeniden alevlendi acısı.....uzuzn uzun yeniden düşündü düşünü...........
Ne olurdu her şey eski dinginliğine duruluğuna kavuşsaydı.Gene hayat çağıl çağıl akan dere suları gibi
çağlasaydı .Güneş ışıl ışıl dolsaydı yüreğine.Pırıl pırıl parlasaydı gözlerde.Ve her soluk bin bir şükürle
dolsaydı.
28 Eylül 2013 Cumartesi
NEREYE GİDİYOR İNSANLIK
Sevgili bilgisayar;
Üzülüyorum.
Hayat artık sıkca beni üzüyor.İnsanlar tuaflaştı ki sorma gitsin. Maça gidiyorlar kavga.Yorum yazıyorlar.Küfür.Daha neleri..Bir yığın iç karartıcı olay.Her yan kavga gürültü.Her yan 2.sayfa gazete haberi doldu.
Nereye gidiyor insanlık ?
.bu eski evler gibi sonumu hazırlıyor?Ah ah ah.......
Bir de en son ölüm haberi fazlasıyla üzdü beni.Değerli yazar TURGUT ÖZAKMAN artık yazamayacak.Onun kitaplarını okuduktan sonra yalnız olmadığımı duyumsadım.Hala umudu kesmemek gerektiğini öğrendim.Zorluklarla kurulan bu cumhuriyet kolay kolay da dönmez geriye.Diyerekten de Rahatlamıştım amaaaa............
.
Nur içinde yat...
Üzülüyorum.
Hayat artık sıkca beni üzüyor.İnsanlar tuaflaştı ki sorma gitsin. Maça gidiyorlar kavga.Yorum yazıyorlar.Küfür.Daha neleri..Bir yığın iç karartıcı olay.Her yan kavga gürültü.Her yan 2.sayfa gazete haberi doldu.
Nereye gidiyor insanlık ?
.bu eski evler gibi sonumu hazırlıyor?Ah ah ah.......
Bir de en son ölüm haberi fazlasıyla üzdü beni.Değerli yazar TURGUT ÖZAKMAN artık yazamayacak.Onun kitaplarını okuduktan sonra yalnız olmadığımı duyumsadım.Hala umudu kesmemek gerektiğini öğrendim.Zorluklarla kurulan bu cumhuriyet kolay kolay da dönmez geriye.Diyerekten de Rahatlamıştım amaaaa............
.
Nur içinde yat...
20 Eylül 2013 Cuma
YALAN DÜNYA
Demişki Dede Korkut öğüt dolu masallarında.Yıllar önce yaşamış,yazmış.Gelimli, gidimli dünya.Sonu ölümlü
dünya.Ne üzersin kendini,kendisi yalan dünya.
Çocukluğumda ölüm demek karabasan demekti ,keder demekti.Büyükce dünya da dünyamda değişti.
Her doğan gün yeni umutları getirir oldu.Ölüm ise daha soğukkanlı duyumsanır oldu.
Müzeler,antik kalıntılar bende yaşamın ne de çok değerli,önemli,doyumsuz olduğunu düşündürür.Yaşamın
boşluğu,anlamsızlığı gider yerine sımsıkı sarılacağım hayat gelir.
Arada sırada beynimin kıvrımlarındaki ipler kopsa da,insanlar gözüme ucubeler gibi görünse de,yeni bir soluk
alıp başlıyorum dünyanın yalan olmadığına inanmaya.
dünya.Ne üzersin kendini,kendisi yalan dünya.
Çocukluğumda ölüm demek karabasan demekti ,keder demekti.Büyükce dünya da dünyamda değişti.
Her doğan gün yeni umutları getirir oldu.Ölüm ise daha soğukkanlı duyumsanır oldu.
Müzeler,antik kalıntılar bende yaşamın ne de çok değerli,önemli,doyumsuz olduğunu düşündürür.Yaşamın
boşluğu,anlamsızlığı gider yerine sımsıkı sarılacağım hayat gelir.
Arada sırada beynimin kıvrımlarındaki ipler kopsa da,insanlar gözüme ucubeler gibi görünse de,yeni bir soluk
alıp başlıyorum dünyanın yalan olmadığına inanmaya.
24 Ağustos 2013 Cumartesi
MEMLEKETİM
Yol uzayıp gidiyordu.Sarı sıcak tarlaların içinde.Önceleri
her yer altın rengi başaklarla kaplıydı.Orak zamanı gelir, harman kaldırılır,
tınaz atılır, buğday yıkanır, değirmende un olur, teknede hamur, ocakta sıcak
ekmek.Gelir sofraya kurulur.
Yol daha da gidiyordu.Şimdi yeşil sıcak olmuştu
her yan.Bereketli topraklar ekilip biçilmeyince yemyeşil ağaç olup ormana
döndürmüştü yüzünü.Güzeldi.
Buralar benim diyeceğim toprağın var ya.
Yol yürüdü.Anılar da
peşinden.Elmalık almış başını gitmiş.Ormana dönmüş.Arsız, özgür.Kenarda
kıraliçe armudu kendini bırakmamış.Anarşiye inat salınıyor onurlu.
Yıllar yıllar önceden kalan
taş sütun selamlıyor geleni geçeni.Sıra sizde..yaşayın.diyor buyurgan
Yol gidiyor, tarlalar gidiyor,
ağaçlar salkım saçak yerlerde.Anılar bir bir dönüyor dünyaya..Kimi
gülümsetiyor.Özlemle.Kimi hüzün dolduruyor yüreği.Taşıyamaz oluyorsun.İçin
burkuluyor.
-Yemek hazır.haydi gelin diyor
yengem.
Uyanmak istemiyor canım. Yaşamak istiyorum geçmişte.
11 Ağustos 2013 Pazar
YENİ BİR BULGUR PİLAVI
SEBZELİ BULGUR PİLAVI
Yıl 1930
yeni bir Cumhuriyet yaşanmaktadır Anadolu coğrafysında Genç, hevesli,
enerjik.Eğitim seferberliği kararı alır
Ankara.Hiç ayırım yapılmadan yurdun dört bir yanından zeki çocuklar
öğretmen olmak için yetiştirilir.
Kıt olanakları.Birlik, beraberlik, kardeşlik ,gelecek
umutları tek yürek yapar onları.Üç öğün yemek verir okul .Bulgur pilavı, üzüm
hoşafı benzerleri.
Sevgili babacığım anılarını anlattı bu bayram
bize.Sık sık gözlerimiz doldu.Nerelerden geldiğimizi unutur olduk şu günlerde.Bir
bir hatırladık.Kolay kurulmamış bu güzel ülke.Onları minnetle anmalı.
Öğle yemeği zamanı geldiğinde ara verip anılara
bir bulgur pilavı pişirdik.Babamın anlattıklarından....
İşte tarifi;
Rendelenmiş soğan , ince kıyılmış sarımsak
zeytin yağı -tereyağı karışınına eklenir.Hafif pembeleşmeden inceçik kıyılmış
semizler(Semiz otu yani) eklenir.İnce kıyılmış yeşil biberlerle birlikte.Varsa yeşil
soğanda .
En son rendelenmiş domateslerle beraber az biber
- domates salçası .
Birbirlerine tanıştırılıp kaynaştırıltıktan
sonra iki bardak bulgur ki
güneşi içinde taşıyan.
Kaynamış dört bardak su tuz karabiber az zerdeçal.
İşte hepsi bu.Kaynadıktan sonra kısık ateş işin
püf noktası.
Tencere ateşten alınmak üzereyken taze nane, maydanoz
kıyımasının ardından üzerine havlu kapatılıp dinlendirilmesi...
Sakın ha kola yada fanta içmeyin bu yemekle
Cumhuriyetin ilk yılları anılarına ayıp olmasın.
28 Haziran 2013 Cuma
GEZİ PARKI I
Günler yorgun,ruhum yorgun,beynim yorgun
okuyamaz, yazamaz ,oldum.
Bir orta yol bulunsa,işler bir yola girse de rahatlasak.
Çok da ayıp ediyorlar ama...
of of diyesim geliyor boyuna.................................
Korkuyorum gene oylar bölünecek.Ortaya karışık bir yol çıkacak.Her on senede toplum devinecek.Diyerek
Oyları bölmeyelim.Toplu hareket.Bereket demektir.
ASIL ÖNEMLİSİ:EĞİTİM SEFERBERLİĞİ :Aydınlık,ilerici,ATATÜR ilkelerini öğrenip özümsemiş insanlar yetişmeli.Bağnaz,gerici örümcek kafalı insanlar yerine.
Ayın bu son haftası,haftanın son günü,günün son saatleri.
Doğaçlama bu kadar.
Güzel günler bu güzel Türkiye de yaşayanların olsun.Rengarenk ve uyum içinde.
okuyamaz, yazamaz ,oldum.
Bir orta yol bulunsa,işler bir yola girse de rahatlasak.
Çok da ayıp ediyorlar ama...
of of diyesim geliyor boyuna.................................
Korkuyorum gene oylar bölünecek.Ortaya karışık bir yol çıkacak.Her on senede toplum devinecek.Diyerek
Oyları bölmeyelim.Toplu hareket.Bereket demektir.
ASIL ÖNEMLİSİ:EĞİTİM SEFERBERLİĞİ :Aydınlık,ilerici,ATATÜR ilkelerini öğrenip özümsemiş insanlar yetişmeli.Bağnaz,gerici örümcek kafalı insanlar yerine.
Ayın bu son haftası,haftanın son günü,günün son saatleri.
Doğaçlama bu kadar.
Güzel günler bu güzel Türkiye de yaşayanların olsun.Rengarenk ve uyum içinde.
21 Nisan 2013 Pazar
KIRKLARELİ
Dereköy,iğne ada ,vize,çatalca sonra da büyük şehir.
Bir güzel
gezi oldu.Mevsim bahardı.Aylardan nisan.Yağmuru yağmasa da soğuk,ara ara
güneşli günlerdi.Kalabalık şehirlerin yıldızları,bulutları bile yorgun.Bunu
kırlardaki bulutlardan,gökdeki yıldızlardan anlıyor insan.Hava bile başka
coşkulu bu sakin şehirlerde.
Dereköyün
deresi pırıl pırıl akıyor.Sakin.
İğne adanın
denizi;soğuk.insanlar yok.kumsal boş.Nefes almış, kendine dönmüş.Kıyıya nazlı
nazlı dalgalarını yolluyor.
Yavaş şehir Vize de inadına ayakta kalmış kale.
Doğa;kış uykusundan
uyanmakta yavaş yavaş.Kimi tarlalar
sürülmüş.Ek inler yeşermiş kiminde Koyunlar yayılmış otlaklara.Umrusamadan
gelen geçeni,otlayıp duruyorlar.İştahla.
Dönüş: Uzayıp giden
yollardan sonra büyük şehrin gökdelenleri görülmeye başladı .İçimi dolduran
huzur yerini
anlayamadığım,anlatamadığım
duygulara bıraktı.
Herkes kendi
halinde.Hayatını yaşıyor.İşte.Heryerde.
Yarın iş başı:Bekle ki ;bir
gezi daha gelsin ..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)