17 Şubat 2024 Cumartesi

CEMRELER NEREDE:

 “Hep sabırsızlanırdı  yaz gelsin .Bahçedeki karların üzerinde yürür ,çabucak erisinler diye gayret gösterirdi ama

daha günler yeni yeni uzamaya başlamış, cemreler de daha düşmemişti hiçbir yere.

Yine de içindeki yaz sevgisini, yaz özlemini söndüremez sabahları yüzüne vuran soğukla uyanmayı hiç sevmezdi.

Sobanı odunlarını uzaklardan taşıma, kuru çalı çırpı bulma , soluğu kesilircesine üfleme zordu da.

Sonrasında dumanın ,sisin arasında alevin ansızın beklenmeyen zamanda harlaması da çok hoşuna giderdi.

Tutuşan odunlar, harlana alev ,ısınan soba peşinden çaydanlıktaki  kaynayan su.

Birazdan odanın hem ısınacağının hem de demlenmiş çayın  kekremsi kokusuyla dolacağının habercisiydi.


Alevin ve fokurdayan çaydanlığın sesinden başka ses yoktu odada. Dışarıda kar yeniden başlamıştı yağmaya."