resimsiz

       

          Sevgili Bilgisayar.2022 yılının 12. ayındayız.Akıllı telefonlar ve bilgisayar bugünün 

27 aralık salı olduğunu söylüyor.Hadi bakalım.Günlerden de salıymış.Güzel anneciğim salı günleri yeni 

bir örgüye başlamazdı."salı sallanır "diye.Benim mavi gözlü güzel meleğim.Adını her andığımda dedikleri 

gibi burnunum direği sızlıyor.Ağlayacak gibi oluyor bazen de ağlıyorum.Canım anneciğim.

             Yılların geçip gittiği gibi ,doğup yaşayıp ölüyoruz.Yapacak bir şey yok ki.

Neyse:

Sevgili bilgisayar;İşi bırakınca tüm zamanım bana kaldı.Kütüphanedeki okuyamadığım ,okuyup da 

anımsayamadıklarımı yeniden okumaya başladım."TEBESSÜM-İ ELEM.ACI GÜLÜŞ.

  HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR .ATLAS KİTAPEVİ 1967"Ne güzel yazmış.Kurgusu,eski değimle 

tasvirleri,deterministliği. Hele de Haydarpaşa kırları,Kurbalıdere de çay bahçeleri,Kuşdili 

bahçesi,Acıbadem çayırı.Diğer kitaplarını da bulup okumak niyetindeyim.

         

2022 GİDİYOR.YAPACAK BİR ŞEY YOK

 

                    Sevgili      Bilgisayar      

                                  Zamanı takvim sayfalarına yükledik.Gidiyoruz.Geçmiş zamanı yaşadığım yıllarla 

sayarsam bir an bir durgunluk geliyor dimağıma.Şaşırıyorum.Şaka mı yapıyor bana aklım diyorken 

kendime  gelip yılların deneyimini olgunluğu ile sakinleşiyorum.Garipdir.Güzel anılar kalmış  

bana.Gerilerde biryerlerde ,katranlıkların içinde ,kala kalmış olmalı anımsanması üzecek yaşanmışlıklar.

                                  Uslanamaz.akıl almaz iyimserliğimle uğurluyorum 2022 yi.

Çok sevdiğim hastanemi,hastaları yani işimi bırakmışım 2022 de.Emekli oldum demeye gönlüm razı 

gelmiyor.Hala uzun bir izin sonrası gideceğim.Çalışacağım .Ameliyat yapacağım gibi geliyor.Neyse 

sayfaları kapadım artık.

                                O uzun uzun geçen  yılların;günlüklerimde kaldı yaşanmışlıkları,duyguları.

Tüm bu geçen zamandan sonra şimdiki benle  baş başayım.İstiyorum ki 2023 yılının gelişi,yeni güzel 

günlerin  geleceğini müjdelesin bana .Okuyacak kitapların, hatırlanıp da yazılacak anılarım birikti .

                                  İşte böyle sevgili bilgisayar.Her şey gibi ben de değişim, dönüşüm içindeyim.

 Yani  seninle daha sık görüşeceğiz demek.

             "Yapacak başka bir şey yok." 

BU YIL EN ÇOK DUYDUĞUM ...

SERBEST ÇAĞRIŞIMLAR

              #Uzun uzun yollar yürüdüm.İnsanların arasından geçtim usul usul.Kalabalıkların içinde 

yalnız,yapayalnızdım.Ansızın şimşek çaktı. Gök gürlemesi duydum ardından.Yüreğim hopladı.Korktum.

Işık saçarak geldi yanıma.Ürktüm.#

               #Ruhumu tutsaklıktan kurtardım.Bedenimi yılların yıpranmışlıından kurtaramadım.#

#Gökte parlayan sıcacık güneşe vermişti kendini.İçinde hafif hafif kıpırdanma oldu,ılık ılık esen rüzgarla 

birlikte .

               -yüzümdeki hüzün,gözlerimdeki  nem hiç bitmeyecek mi ? dedi kendi kendine.

Güneş iyice ısıttı bedenini.

              -iyi olmaktan başka çarem yok .dedi usuldan.Anca kendi duydu sesini.

              -iyi olmak zorundayım.#

neydi ki iyi olma hali ??

#Yağacak yağmurun öncüsü kara bulutlar gibi karardı ruhum.Geçen yıllar takvim yapraklarında kaldı.

Bir de ruhumun en derin ,en karanlık köşelerinde.#

#Yeni baştan başlayabiliriz.Yıkık dökük anılarımızı da alıp yanımıza.İnce uzun çizgi kalsın arkamızda 

geçmiş.#

KURTULUŞ SAVAŞI

 

                 Okudukça gördüm ki ;

Bu güzel yurdumuz kolay kolay bugünlere gelmemiş.Anadolunun her yanı tarih öncesi uygarlıkların izi ile 

dolu.Tarih döneminde  Orta Asyadan  gelmiş atalarımızın  kurduğu uygarlıklar.

   Devamında da Osmanlı imparatorluğu.Tarih kitaplarını dolduran 

yüzyıllar.Dünyada egemen devletlerin Osmanlı İmparatorluğunu parçalayıp Anadoluya sahip olma isteği.

Bereketli topraklar,doğal güzellikler ve doğal kaynakların bolluğu.Emperyalist dünyanın gözünü döndüren 

Anadolu.Haritalarda masa başında paylaşılan toprakların fiili işgali.Ve bu güzelim yurdun savunulması.

         Tarih sayfalarına destan yazdıran KURTULUŞ SAVAŞIMIZ.Onun kahramanı GAZİ  MUSTAFA 

KEMAL ATATÜR.Ona inanmış,özgürlükleri ve vatanları için savaşmış minnetle anacağımız sayısız 

isimsiz kahramanlar.

              Sonuç olarak okudukça ; Onlara  çok şey borçlu olduğumuzu öğreniyorum.

SEVGİLİ BİLGİSAYAR:YAŞAMA SEVİNCİ

 Sevgili bilgisayar.

Ben yazmaya  devam edeceğim.Paylaşmaya.Paylaşılmasa da ...

"Koruda yürüdüm.Yaz kış hep yeşil kalan çam ağaçlarının sabrına hayran kaldım.

Onlar da çağın insanları gibi yalnız ,kendi hallerinde rüzgarın önünde salınıp duruyorlar."

       "Kaplumbağa  gördüm.Otların arasında .Yeşil yaprakları yiyordu.Evi sırtında .Tek başına .

O da yalnız bak  dedim kendi kendime.Sevmek istedim.Hikayelerdekinin aksine hızla uzaklaştı çalıların 

arasında kayboldu gitti."

            "Sonra:Tam  merdivenlerden çıkarken ;basamakların arasından fışkıran yemyeşil  sarmaşığı 

gördüm."

   -   Hiç bitmeyecek yaşama sevinci dedim.

KIRMIZI MERCİMEK ÇORBASI

Gök kuşağındaki renkler hep vardır. Güneş izin verince çıkar ortaya renklerin eşsiz güzelliği.

İşte böyledir sadelik.İçindeki eşsiz güzelliklerin doyumsuz tadıyla sakin huzurlu bir mutluluktur.

VE:

İşte sade mercimek çorbası.

Kırmızı mercimek çorbası:Sofraya gelen her 

mercimek çorbasının ayrıdır hikayesi.Dna  dizilimi farklı insanlar gibi çok. Çok da sade. Ama gökkuşağı gibi .Rengarenk tadında.

VEE:

İşte tarif

Öncelkle marketten menşei Türkiye olan kırmızı mercimekten alacaksın.Paketlenme tarihi,son kullanım 

tarihi inceleyip mercimeklerin turuncu renkleriyle parlak parlak sana bakıyor olduklarını gördükten sonra 

alıp eve geldiğinde renksiz cam kavanozlara boşaltıcaksın.Plastik ambalajlarından kurtulacaklar.

Kişi başı yarım su bardağı mercimek hesabıyla ev halkının sayısına göre miktarı beliledikten sonra dup 

duru su olana kadar temizleyeceksin.Temizliğin ,saflığın rahatlığını duyana kadar.

      1 / 3...ölçüsünde soğuk su ilavesi ile tuzunu da ekleyip önce harlı, sonra kısık ateşte taşırmadan arada 

tencerede biriken köpükleri de alarak mercimeklerin pişmesini bekleyecek,başlarda turuncu turuncu bakan 

mercimekler ortadan kaybolup hep beraber yeşilimsi renk alana kadar pişireceksin.Ardından zeytinyağını 

göz kararı koyduktan sonra çorba hazır.

             "İsteyen limon sıksın ,isteğen kuru nane döksün,isteğen de pul biber"

VEEE:

Günün karmasaşından bunalmış,yorulmuş şefkat bekleyen ev halkına huzur verici  mercimek çorbası 

hazır.Ne sen yoruldun  ne de mercimekler . Ne de mideler...

   

Not 1:mercimeğin faydaları:İçince göreceksin.Her derde deva...

Not2:Joan Miro nun sergisini gezerken sadeliğin güzelliğini bir kez daha hatırladım.

BURSA- ORHANGAZİ-GÜRLE

     Ortasından otoban geçen şehir .ORHAN beyin  Bizanslardan aldığı yerler.Dağlarla kaplı.

Bir zamanlar Bitinya kırallığındaki insanların dağlarında avlandığı yer olmalı.Odunlarıyla 

ısındığı,avladıkları hayvanlarla beslendikleri,sularından içtikleri Gürle Dağı.

Tarihin sayfalarında Bizans varken ve İznik onların başkentleri olmuşken buralarda kim bilir  kimler at 

sırtında dolaşıp av yaptı.Ardından 2.osmanlı sultanı Orhan Gazi in fethi ile beraber Türklerin yaşadığı 

yer olmuş İznik gölünün doyumsuz manzarası olan Gürle.Camisi, hamamı ve çeşmesiyle .Osmanlı 

imparatorluğunun yıkılış döneminde Yunanlıların yeniden almak istedikleri yer olmuş. Eşkiyaları da 

yaşamış Gürle dağının içinde.

Şimdi kendi halinde sesiz ve yalnız yaşayan köy .

      “ Biz de  2022 yılını haziran  ayının 11.günü geldik Gürle ye.Bir cumartesi 

günüydü.Yağmur yağıyordu.Yaz serinliği kaplamıştı her yanı.Heryer rengarenk yeşildi.

Restore edilmiş Orhangazi camii ,hamamı gördükten sonra  Cumhuriyet 

çeşmesini yosunlu duvarlarındaki yaşanmışlığa takılı kaldı gözlerim.

Köydeki evlerin sessizliği yalnızlığı 

yoların hüznü ile dolaştık köyün içinde.Dut ,erik,kiraz ağaçları davetkar meyvelerini 

vermişler.Kurtların kuşların hakkı yerlerde .

Ama biz göz hakkımızı almayı unutmadık."

ORHANGAZİ.KERAMET KAPLICASI

“Güzel bir haziran sabahı .Uyanan şehir.Kalabalıklaşan yollar.

Geride kaldı.Hedef Keramet 

kaplıcası.Uzayıp giden yol boyunca zeytin ağaçları yaşama sevincini hatırlattı.

"Hayat güzel.Yaşamak güzel .An bu an.Yaşa.Ne bekliyorsun."

der gibiydiler.

Ya da bana öyle geldi.

==Keramet Ilıcası=okunun yönünde ilerleyip suyun mavimsi beyazlıkta olduğu ılıcayı görünce 

gülümsediğimi hatırlıyorum.Gölün durgun yüzeyinde, yerden kaynayan sıcak suyun kabarcıkları 

görülüyor. Ilık, şifalı su sizi bekliyor.Bizde "vardır bir keramet "diyerek daldık  sulara.

GİRONA ÇİÇEK FESTİVALİ-TEMS DE FLORS 12 MAYIS 2022

 

Tren kalkıyor.İlerliyor.Hızlanıyor.Gidiyoruz.Geride bırakıyoruz 

şehri.Evler seyreliyor önce.Sonra iyice azalıyor.Kırlar 

başlıyor.Ağaçlar,yeşillikler.Biz gidiyoruz.gitmek hep iyi geliyor 

ruhuma .

Barselona dan 100 km kadar uzakta.Yeni bir şehir. GİRONA

İçinden nehir geçen her yer gibi yaşayan canlı oluveriyor şehir.

Dupduru .Kumları gözüküyor ve içinde balıklar.

temiz akan nehir görmenin keyfini çıkarıyorum.Nazlı nazlı akan 

suları seyrederken.

Yeşile boyanmış gibi heryer.Bol ağaçlı.Şehir çiçeklerle dolmuş.Güneş güzel.Hafif esinti de.Az ötede de 

deniz var gibi .Çiçek festivali zamanı:Gezmeye gelenlerle beraber orta çağda yaşanmış dar 

sokakları,katedral merdivenlerini,çiçek bahçelerini geziyorum.Şehirlerin yaşanmışlıkları bir kez daha 

heyecanlandırıyor beni.Yüreğim sevgi doluyor yeniden.Teşekkürler 

GİRONA ÇİÇEK FESTİVALİ.

ATALARIMIZA ŞÜKRANLA : SÖĞÜT. BİLECİK.

 Yolların kıvrımlarında kaybolup gitmek.İsteğim buydu.2022 yılının nisan ayının güneşli gününde çıktık 

yola.Akıp giden  yol boyunca çook eski zamanlara gittim.Hititler.Firigler.Lidyalılar.Persler.Derken 

yıl 1071 olup Türklerin Anadolu ya girişi başladı.Yol bizi  Söğüt de bıraktı.

       Ertuğrul Gazi Türbesi.

400 çadırla geniş Söğüt ovasında  mekan tutan Osmanlı Beyliği .

Burada doğan  Osman Bey.Ve buradan başlayan fetihler.Savaşlar 

Bir dünya imparatorluğu.Gelişme duraklama devirleri ardından 

dünya savaşı.Bu güzel topraklarda devam edecek olan 

         Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu öncesi kurtuluş savaşı.

Mustafa Kemal Atatürk .Onla savaşan askerler.

 Minnettarız.

    

 .

Hamidiye  camii,hamidiye okulu ,Çelebi Sultan 

Mehmet camii .Söğüt müzesi.Görülecek yerler .

Müzedeki ıı.Abdülhamit döneminden kalan sancak

ve Orhangazi döneminden kalan alem .Bakakaldım.

Şeyh Edebali Türbesi: 

Bilecik de Hisarlık mevkinde .Orhan Gazi camii ni yanında.Ziyaret etmek lazım.Ruhlarını şad etmek.

Bilecik müzesinin  bahçesinde Roma dönemine ait   mezar taşları var.Taşlardaki yazılar Türkçeye 

çevrilmiş .Biri şöyleydi."25 yıl yaşayan Aristainetos oğlu Hieron.Uğurlar olsun"Ve diğerleri buna benzer 

Bu topraklarda yaşamışlar.Onların da ruhları  şad olsun .

KARTAL DEVLET HASTANESİ

    

      Yıllar  önce, E 5 Ankara -İstanbul  yolu  iken Ankara  gidiş  yolunda  Maltepe den  sonra 

kocaman  bir tabelada  "onkoloji hastanesi " yazılı  levhasının  arkasında  inşaat  halinde  bina  vardı. 

İnşaat  bitip   hastane   olduğunda   ilk  adı  "Kartal  Devlet  Hastanesi "  idi.

            Benim  ise  lise  yıllarım. O  yıllar  doktorluk  aklımın  ucunda  bile  değildi. 

            Günler  ayları , aylar  yılları  kovaladı. Tıp  fakultesi  bitti. Sıra  ihtisasa  geldi. TUS  engelini  aşıp 

"Kartal  Devlet  Hastanesi  Genel  Cerrahi "de  asistanlığı  hak  kazandım. Yıllar  öncesinde  inşaat  

halinde  gördüğüm  yerdi. 1990  yılının  ocak  ayının  15 inde  başlamak  için  gittiğimde  yanıma  da  boş 

A 4 kağıdı da aldım.

     -senin ne işin var genel cerrahide  

sözüne karşılık istifa dilekçemi yazmak için .

   Değerli hocam ERGİN OLCAY  - "hayrlı  olsun  kızım." dan  sonra  başlangıcımı  yapıp  çalışmaya    

başladım.  Ve  değerli  hocam  Ergin  Beyin  sayesinde  genel  cerrahi ihtisasımı  bitirip  genel cerrah 

oldum.Beraber  çalıştığım  değerli  uzman  abilerimin  eğitimime  katkılarını da  minnetle  anıyorum.

     Mustafa Gülmen hocamın -bizimle çalış .Sözünü  hala  unutamam. Sayesinde  genel  cerrahi 

uzmanlığıma Dr Lütfi Kırdar Kartal Eğitim Ve Araştırma Hastanesinde  devam ettim.(ikinci  adı )

   

 Son  bir  kaç   yılı  saymasam   keyifle  çalıştım. Ta ki  bitmeyen  polikliniklerin  icadından  sonra  hasta 

yükünün  dayanılmaz  hale  gelmesine  kadar.

        Yine.Herzamanki  gibi  günler  ayları  aylar  yılları  kovaladı. Yılar da  yılları.

2022 de geldik. Ben  artık  yeni  ismi KARTAL DR.LÜTFİ KIRDAR ŞEHİR HASTANESİNDE  

çalışmıyorum.

İşte böyle SEVGİLİ BİLGİSAYAR  : Gazetelerin resimlerine bakmak gibi çok kısa oldu ama,daha çok anlatacak şeyler var.Sonra anlatırım.zamanım çok nasılsa.

2022

         

                  Uzaklardayım.  Bilmediğim,  kokusunu  duymadığım  sokaklardayım. Ellerim   cebimde,        

kaldırımlar önde  ben arkalarında  yürüyorum.

                    Uzaklardayım. Kendime  mola  verdim . Bir  iki  nefes   arası.Bana    verilen "bir gün  "  

diyorum.Ve  bu  bir  günü  deli  gibi  yaşamak  istiyorum.

                     Uzaklardayım. Kendimle  yürüyorum. Yürüdükçe  yılların  tozunu , kirini  her  bir  adımda   

temizliyorum. Hafifliyorum.

                    Uzaklardayım. Güneşin  ışıl  ışıl olduğu  yerler. Yabancıyım. Sanki  kırk  yıldır  onlarlayım.

Herkes kendi yalnızlığında kalabalıklar arasında .

 Hep uzaklardamıyız yoksa...

Uzaklardayız aslında...