24 Ağustos 2013 Cumartesi

MEMLEKETİM


       

         Yol uzayıp gidiyordu.Sarı sıcak tarlaların içinde.Önceleri her yer altın rengi başaklarla kaplıydı.Orak zamanı gelir, harman kaldırılır, tınaz atılır, buğday yıkanır, değirmende un olur, teknede hamur, ocakta sıcak ekmek.Gelir sofraya kurulur.

         Yol   daha da gidiyordu.Şimdi yeşil sıcak olmuştu her yan.Bereketli topraklar ekilip biçilmeyince yemyeşil ağaç olup ormana döndürmüştü yüzünü.Güzeldi.

                       Buralar benim diyeceğim  toprağın var ya.

          Yol yürüdü.Anılar da peşinden.Elmalık almış başını gitmiş.Ormana dönmüş.Arsız, özgür.Kenarda kıraliçe armudu kendini bırakmamış.Anarşiye inat salınıyor onurlu.

          Yıllar yıllar önceden kalan taş sütun selamlıyor geleni geçeni.Sıra sizde..yaşayın.diyor  buyurgan
Yol gidiyor, tarlalar gidiyor, ağaçlar salkım saçak yerlerde.Anılar bir bir dönüyor dünyaya..Kimi gülümsetiyor.Özlemle.Kimi hüzün dolduruyor yüreği.Taşıyamaz oluyorsun.İçin burkuluyor.

                         -Yemek hazır.haydi gelin    diyor yengem.




                  Uyanmak istemiyor canım. Yaşamak istiyorum geçmişte.

Hiç yorum yok: