Günlerden bir gün Bolu ya düştü yolumuz.Kar yağmış,hava
soğuk ve nemli olduğundan günler öncesi yağan kar erimemiş.Şehir kirli.Bir
yanda inşaat artıkları,bir yanda yol yapımları,bir yanda yarı erimiş kar çamurları.Meydanda
KÖROĞLUNUN heykeli.Bolu beyi nerelerde
kimbilir.
Gözünü sevdiğim bu coğrafya ya hayran kalmak elde değil
doğrusu.Köroğlu dağları,termal suyu,gölleri, taa roma devrinden kalma
hazineleri.Gelde hayran kalma bu coğrafyaya.
İzzet Baysal üniversitesi ayrı bir can katmış Bolu
ya.Genceçik öğrenciler yeni bir çan katıyor ortama.
Her yerde gözleme başka da Bolu da gözleme daha
başka.Yoğurtlu istersen sarımsaklısı.Katmeri de bir başka.
Bir de lokmaların boğazda dizildiği an olmasa.Ki oda
oturduğumuz lokantanın az ilerisinde çöpleri karıştıran kadın.
İşte bu çelişki .Tıpkı her uçan kuşun yüzemediği gibi.Tıpkı
kimi ülkelerde savaş yokken kimilerinde isan kanının su gibi akması gibi.Daha
neler neler de
Ne yaman çelişki bir türlü
çözülmeyen