Şu üç kuruşluk dünyanın
neyini paylaşamadık
kardeşler.....
İşte böyle ters oluyor dengem.
Aslında biliyorum ,anlıyorum da
Bu oyunlar canımı çoook sıkıyor.
Bir şey yapamıyorum.Acıları yüreğimde duyup oturuyorum.
Halbuki ;
Eylül başlamıştı.Ne güzel.Serinlik vardı her yanda.
Güneşle beraber.Yaz yorgunu yapraklar solup dökülecekler birer birer.Ne güzel yaşayacaktık eylülü
Hep beraber.
Bir mezar ziyaretini hatırladım.Yıllar önce gittiğim.Şehit askerin mezarında bayrak.
Yanında annesinin kabri.
Kanserden öldü dediler.Oğlu şehit olduktan sonra.
of of of
Dayanılacak gibi değil bu keder...
PAYLAŞMAK:Düşündüklerimi.Yazdıklarımı.Duygularımı. gezdiğim yerleri.Resimleri.Yaptığım yemekleri. Yani kısaca herşeyi.
4 Eylül 2012 Salı
11 Ağustos 2012 Cumartesi
PATLICANLI BULGUR PİLAVI
Sevgili bilgisayar.Aslında uzun uzun yemek
tarifi yazacaktım.Şu kadar soğan bu kadar yağ vs. Diye.Ama işte bu yazı çıktı
ortaya.Kendiliğinden .
. Patlıcanlı bulgur pilavı:Sonra da dedim ki ne olacak işte soğanı,yeşil biberi
kavuracaksın.Ardından patlıcanların acısı çıksın diye tuzlu suda bekletip küp küp doğranmış
şekilde kavrulan biber soğan karışımına ekleyeceksin.Onlar kuşane tencerede
beraberliklerini yaşarken ,sen ısıtıcının düğmesine basıp (Kaynamış Su için)ıslattığın
bulgurları yıkayıp tenceredekileri de arada sırada karıştıracaksın.Ki uyum
sağlansın.Patlıcanlar hafif yumuşayınca ince ince doğranmış domateslerle salça ekleyip keyifle seyir edeceksin.(Filmi
değil.Kaynayan yemeği)
Yemek yapmadaki deneyimin sana yol gösterecek.Bulguru ekleme
zamanı için.Sıcak suyu da koyunca
buharında iştahın kabaracak . Tuz,karabiber yada damak zevkine göre baharatlar
ekleyip bir iki kaynama sonrası altını kısacaksın.Annem bunu “bir iki tıkırdadıktan
sonra ”diye tarif ederdi.
Patlıcanlı bulgur pilavı olurken bir yandan tezgahı
temizleyeceksin,bir yandan ayran hazırlayacaksın,bir yandan da masayı.O işler
bitene bitene kadar pilav da pişmiş olur zaten.Sonra
bağıracaksın:Bir iki kez:Yemek hazır….Aslında aklımdaki deniz kenarlarındaki gezinti,okunacak kitaplar,yazılacak yazılar,işlenecek nakışlar..
Boş olan hafta sonları hiç bitmeyecek gibi geliyor.Hep bunları düşünüyorum.
Birde pazartesileri bu düşten uyanmasam.
13 Temmuz 2012 Cuma
YENİ BİR TATİL
Yeni bir tatil yada izinli günler başlayacak
Biraz mola aldık.Bir hafta on gün
Unutacağız mı acaba ....
Evden daha çok vakit geçirdiğimiz işyerlerimizi.
Ya işte böyle sevgili bilgisayar.Yorgun kafa yorgun beden.Yazamıyorum.Havadan sudan laflar işte.
Tatilde dinlenip güzel şeyler yazarım umarım.Çok ara vermişim.Halbuki yazacak yemek tarifleri gezi notları bir yığın şey vardı kafamda ....nasıl yapmalı .
Yılların yorgunluğu yormadan dimağı..yazmalı ..yazmalı...
4 Mart 2012 Pazar
orda bir gün var uzakta
Bir pazar günün sıkıcı dakikalarının bitimine az kaldı.Çeşmelerden de sular akmaz oldu.Memleketi özledim.
Yabancılaşmaya mı başladım? Göremez ,bilemez ,düşünemez oldum.
Nerede kaldı benim güzel memleketim.Benim güzel memleketimin güzel insanları.
Düşteyim.
Kim bu insanlar tanıyamadığım.
Beni bilmeyen,benim bilmediğim.
Bende güzel günler için geleceğe güzel bakmak istiyorum
Mart ayının bir pazar günü de bitmek üzere..Gönlüm kaygılı ,buruk.Özlemim büyük daha büyük...
Yabancılaşmaya mı başladım? Göremez ,bilemez ,düşünemez oldum.
Bir zamanlar bahçesinde çocukların oynadığı okul bahçesi.Yeni alfabeyi ögrendikleri sıralar.Umutları Yarınları
güzel günler bekliyorlardı.Hep ileriye,geleceğe bakarlardı
Nerede kaldı benim güzel memleketim.Benim güzel memleketimin güzel insanları.
Düşteyim.
Kim bu insanlar tanıyamadığım.
Beni bilmeyen,benim bilmediğim.
Bende güzel günler için geleceğe güzel bakmak istiyorum
Mart ayının bir pazar günü de bitmek üzere..Gönlüm kaygılı ,buruk.Özlemim büyük daha büyük...
18 Şubat 2012 Cumartesi
şubat 2012
İşte bir güzel gün batımı Amasra da.Eskilerden çıktı .Bilgisayardaki resimleri karıştırırken rastladım.
Aslında ben somon balığı yemeğinin tarifini yapacaktım. Hızlı hazırlanan bir o kadarda lezzetli olan yemek tariflerine bayılıyorum.
Kadıköy e insan bombası düşmüş gene.Kalabalıklardan sıyrılıp balık almayı başardım.Akşama da somon fırın hazırdı.
İnsan sayısı kadar dilimlenmiş somonları fırın tepsisine diziyorsunuz.Üzerine tuz,karabiber(Tane)
tereyağı parçaları,somonların arasına da ince dilimlenmiş patatesler,soğan dilimleri ve sarımsak
180 derecedeki fırında onbeş- yirmi dakikada nefis somonlar hazır
hem besleyici, hem lezzetli, hem kolay .Daha ne isteyelim
yanına salata.bir de kırmızı mercimek çorbası.İşte o kadar.
Birde böyle baklavalar var ama ben yapmadım.Tarifini de veremem.Lezzetini de anlatamam.
14 Ocak 2012 Cumartesi
ASLINDA KAR YAĞIYORMUŞ
Bugün cumartesi .13 ocak 2012.Aslında hiç de önemli değil
zaman.Ha 2000 ha 1453 .ha 150 falan.İster
milattan önce olsun ister milattan sonra.
Dikilen fidanın ağaç olup meyve vermesi,sürecini tamamlatıp
kuruyup gitmesi.Tek bitmeyen sabah ve akşam.Gün doğumu.Gün batımı Ayın ve
dünyanın dolanıp durması.Bizler yani insan soyu oyalanıp duruyoruz işte…..
Aslında dışarıda yağmur yağıyor.Hava soğuk .Koru yine
güzel.Deniz gözükmüyor.Güneş yok bugün.Yağmur yaşama sevincine hüzün katıyor
biraz.Bir ki kuş uçuyor sağa sola.Yaşamlarına anlam katmak için.Bir iki köpek
havlaması duyuluyor. Bizde varız buralarda diye.
Bende diyorum ki
bende varım şu fırıldak dünyada.Yaşama sevincini bende duyuyorum diyorum yağmur
damlalarında.
Sizde duyuyor musunuz yaşadığınızı.
Paylaşalım dedim yalnızca
28 Aralık 2011 Çarşamba
SEBZE ÇORBASI
Gönlüm dağ bayır, tepe cayır dolaşmak istese de.....
Büyük halamın dediği gibi"kırk yıl kıtlık olmuş da akşam yemeği eksik olmamış".
Bende sıkışık akşam telaşında sıcacık bir sebze çorbası yaptım.
-yarım kereviz
-küçük boy patates,
-yarım havuç.Hepsi yarım.Bir iki gecelik çorba.(İki günden fazlası kabul görmüyor sofrada da)
bunlara su ilavesi ile hafif haşladım.
Hafif haşlanmış karışımı el blendırı ile bir iki tur karıştırdım.
ayrıca bir kasede iki silme kaşık unu yarım bardak su ile karıştırıp blendırdan geçirilmiş sebzelere ekledim.
hafif bir kıvam yakalayana kadar da sıcak su ilavesi ile kaynattım.tabiki tuz karabiber bir de zerdeçal ekledim. Kaselere koydum.
Oğlum" ne var bunun içinde,güzel olmuş" dediğinde kerevizi söylemeyi unuttum........
Van gogh u dinleyemedim ama ..(Zerdeçal sayesinde çorbanın rengi onun sarılarını andırır oldu).O da haftaya kaldı.Ertelediğim şeylerin arasına sıkıştırdım.Bir gün yaparım diye.........
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)