25 Mayıs 2020 Pazartesi

KORONA BAYRAMLARI


Sevgili  bilgisayar :  Uzun zaman olmuş yazmayalı

(65  yaş  ve  üstü  olsaydım. Hep  evde  olacaktım  pandemi  süresince. Ne çok yazardım!!!!)

NEYSE........

    Bu sürede  yaşadığımız  üçüncü  bayramımız. 23  nisan   19  mayıs  resmi  bayramlarından  sonraki

dini   bayramımız. "ramazan bayramı".

   Üç  gün  boyunca  bayram  ziyaretleri   yapılırdı  eskilerden. Ziyaretleri  iadeyizirayetler

 tamamlanırdı. Önce  büyükler  sonra  arkadaşlar .


  Köylerde  daha  da  renkliydi  bayramlar. Bizim  oralarda  bayram  günleri  bölüşülürdü .

1.gün 2.gün. 3.gün   Herkes bilirdi  bayramının  kaçıncı  gün  olacağını. Yemekler  hazırlanırdı kazan

kazan  bayramcılara.

 Tarhana  çorbası. Haşlanmış et. Nohut. Yaprak  sarması. Pilav. Hoşaf. En  sonra  baklava gelirdi

sofralara. Yerler  içerler   giderlerdi bayramcılar. sıradaki diğer . Bayramlaşmaya .Yemekler yemeğe.



Yıl 2020 aylardan mayıs.Ramazan  bayramının 2. günü. SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI VAR.

           Evlere  sığındı  bayramlaşma , yemekler, hüzünler, sevinçler. Paylaşımlarda değişti bu

bayram. Eskisi  gibi  bayram  kartları  yazılmıyor  epey zamandır  "büyüklerin  ellerinden  küçüklerin

gözlerinden   öperim".  "bayramın mübarek olsun" .

     
      21.yüzyılda  bir zamanlar hayal olan "görüntülü telefonlar"yetiyor insanlara.


İşte böyle sevgili bilgisayar. Bayram hatıralarının biri daha eklendi dağarcığıma.










9 Mayıs 2020 Cumartesi

16 Ocak 2020 Perşembe

ben de varım

"""Yine sokaklardayım.Takvimlerdeki yeni yılın heyecanına kapılmış kent.Daha bir hafta

yaşanmamışken .

Sağa sola dağılan kalabalık . Soğuk bir günün akşamında.



Ne dediğini anlayamadığım insanlarla beraber yürüyordum sokaklarda.Gönlümde yeni başlayan yılın heyecanı ve telaşıyla.

İyi kötü öylece  geçmişti işte bir yıl daha benim ömrümde"""".

      İşte böyle sevgili bilgisayar.Temmuz 2020 de 10 yıl olacak .Bu sayfalarda yazmaya başladığım.

"Ben de varım " demek istemiştim .Bu satırlar okunsun ya da okunmasın.

Laf aramızda pekde okunmuyor yazdıklarım.Zaten kısacık yazıyorum.Geriye dönük yazdıklarımı

okuduğum zaman ammada abartmışım diyorum.İyiki okunmuyor yani...

Her neyse.Ben 10 yıl süresinde az da olsa yazmışım ya.BEN DE VARIM demişim ya

Gerisi  boş

Öyle değil mi???????


1 Ocak 2020 Çarşamba

2020

Bir yıl daha gitti takvim yapraklarından.Bırakın yenisi gelsin.

Her yeni başlangıçlar nefesleri nasıl keserse öyle nefes keserek geçsin yeni yıl.Doya doya yaşayalım 

yeniden yeni yılın da her dakikasını.  

haydi kaldıralım kadehlerimizi .Yeniden başlayan yıla


ve devamında gelecek yıllara



Hoşgeldin takvimlerin 2020 si


Barış gelsin diyeceğim senle beraber dünyaya ama

pek de gelecek gibi değil.Baksana olanlara,gazetelerde

yazanlara


Sağlık getir bari diyeceğim.Ama belirli yaşlara gelmiş ben

diz ağrısı bel ağrısı kalp ağrısı var.Onu da getiremiyorsun ki

bana.

    Bir nefes huzur ver bari 21.yy lın kaosunda insanlara.

YİNE DE HERŞEYİNLE HOŞGELDİN 2020...






21 Aralık 2019 Cumartesi

Bir hafta sonu cumartesisi

                                                                   

              2019 un bitmesine 10 gün kalmıştı. Şiddetli esen lodos ki en sevdiğim rüzgar , dallardaki

kurumuş yaprakları yerlere savurdu.

             Hafta içi yapılamayan işler, haftanın yorgunluğu ,gelecek olan haftanın telaşı .

İşte tüm bunların kaosu içindeydi  şehiri insanları .

             Lodosun ılık rüzgarı gitti.Akşamın soğuğu başladı kaldırımlarda.Artık yapraksız kalan ağaç

kışa hazırdı. Kışa hazırdı şehir. Yeni yıla da.

             Vahşi kapitalizm: Tüketin ki yeniden üretelim.Üretelim kazanalım. Daha çok üretelim.

Kazanın. Kazanalım.

               Fabrika tezgahlarından seri üretimlen çıkan, çalışanların ekmek kapısı ürünler tüm  

ışıltılarıyla satıştalar. Bildik AVM ler  tüketme iştahı ile dolup taşıyordu.

               Şehrin akşamı oldu karanlıklarda. Camilerin akşam ezanı duyuldu kulaklarda.


Ve işte bir hafta sonu cumartesisi de bitmek üzereydi takvim yapraklarında.Ve on gün sonra 2020

diye tarih atılacaktı yepyeni günlüklerin bembeyaz taptaze sayfalarına.









           

     

6 Kasım 2019 Çarşamba

zamanın içinde , zamana direnen evler









               
Sevgili bilgisayar: Gezip görmek iyi geliyor bana.

Düşüncelerede peşi sıra gelir baksana:


           "Zamanın içinde zamana direnen evler.Duvarlardaki samanlı killi sıvalar.Kapının boyasının  

rengi . Herbirinde ipuçları var yaşanmışlıkların. Ama; Çanak anten de takılı .En çok da o düşündürdü

beni . Evi yapan ustaları rahmetle andım.Deselerdiki  onlara; elektrik gelecek, su gelecek, internet

gelecek bu yaptığınız evlere .

         Her yan ışıl ışıl olacak.Dünyanın bir ucunda söylenen şarkılar dinlenecek.Musluklardan sıcak

sular akacak.Gün ısıları ile ısınan . İnsanlar birbirini görerek -uzaklarda olsalarda- konuşacak".


          Sonra da sordum kendi kendime

- BENDEN SONRA NELER OLACAK ?



     

       







29 Eylül 2019 Pazar

BİR YUDUM "İNSAN SEVGİSİ "KALDI...


Bugün pazar. Evdeyim. Nilüferin güzel sesinden güzel aşk

şarkıları dinliyorum. Kahve içtim. Dışarıda sonbahar var.

sonbaharın ilk ve en güzel ayını da bitirdik. Eylül.

Önce çınarlar dökecek yapraklarını. Sarardılar. Korudaki

çamlar inatla yeşiller. Yaz kış ve her baharlar.

Nasıl sevilmez bu ağaçlar, bu yeşillik,  bu doğa.


         Ah insanlar ,insancıklar, zavallı varlıklar.(ben de dahil)

Bir yudum insan sevgim kaldı .Onu da bitirmek istemiyorum.


Yoksa insan sevgisi yerine nefret başlayacak. Korkuyorum.