17 Mart 2018 Cumartesi

pastedGraphic.pngMart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır .Diye tekerleme  öğrenmiştik ilk okul yıllarımız da. 
Şimdilerde bu tekerleme var mı ? bilmem ama.O zamanlar uzun ve soğuk kıştan sonra yazı 
beklerken yeniden kışı yaşamak zor gelirdi çocukluk yüreğime.Şimdi ise  öyle olmadan   yol 
yine aldı götürdü beni. Mart ayının alaca karanlık karlarının olduğu Bolu Kartalkaya ya .                    
         Çocukluğum karlı kışlı,güneşli denizli yerlerde geçti.Denizi,yüzmeyi çocuk yaşlarda 
öğrendim de.Karlı dağlardan kayak ile kaymayı kırkından sonra saz çalma misali sonradan 
öğrendim.Sonradan sevdim.Bembeyaz karlar üzerinde kaymayı.

                 Kartalkaya; Bolu da .Bolu,Köroğlu  dağlarında bir zirve  .Kıvrım kıvrım uzanıp giden 
yolla çıkılıyor .Yol boyu çamla  ağaçları eşlik ediyor size.Hepsine kışın yapraklarını 
dökmeyen çam ağaçları diyoruz ama onlar kara çam, sarı çam, köknar ,ardıç .Uzayıp gitmişler 
gökyüzüne.
                  Kartal Otel bölgenin en eski otelinden.1978 de yapılmış.Yıllanmış olmasına karşın 
bakımlı,rahat.Kayak ve snowbord  kiralamak ,ders almak mümkün.Kayakları alıp karlara 
çıkınca bir tabela karşılıyor seni.
                                             “kayak tehlikeli ve zor spordur”

                   Ağaç yaşken eğilir misali sevgili çocuklara kar üstünde düşmeden güvenli kaymayı 
öğretmeli.Tabi isterlerse.Zorla güzellik olmaz da demeli yeri geldiğinde.

Kaymak kişiye güç kazandırır.Dayanıklılığı ve dengeyi artırır.Doğada yapılan her spor gibi 


YÜREKLERİ YAŞAMA SEVİNCİ İLE DOLDURUR

pastedGraphic.png,




AMAN DİKKAT
1-Kayak eğitimi almadan ,kar sapanı,paralel kayma gibi teknikleri öğrenmeden
2-uygun ekipmana sahip olmadan 
3-kayak öncesi spor yapıp bedeni kaymaya  hazırlamadan 
 KAYMAYIN.YARALANABİLİRSİNİZ

10 Aralık 2017 Pazar

“GEZMEK:ÖNCESİ SONRASI”


Tatlı bir heyecan sarar her yanını.Yeni bir gezi vardır ufukta.Biletler alınır,oteller ayarlanır,araştırmalar yapılır,daha önce gidenlerin deneyimleri okunur.Gidene kadar yarın, memleketindedir diğer yarın ,gideceğin uzak yabancı diyarlarda.Bir yarın işinde gücünde, günlük koşuşturmada,diğer yarın göreceğin yeni yerlerin , tadacağın yeni tatların heyecanında.

   An gelir.Saatler geçer dakikalar tamamlanır .İşte yollardasındır.Dudağında nedensiz gülümseme.Yüreğin yavaş yavaş hafifler.Hayatını yavaş yavaş geride bırakırsın uzayan, akıp giden yollarla.Bir bir silinir
dertler kaygılar,işler güçler.
Sanki zaman tünelindesindir.Bir başka boyutta. Gezeceğin diyarlara  vardığında.Zaman senindir artık.Hayat senin .Yaşa doya doya.
An gelir dönüş zamanı yaklaşıp hazırlıklar başladığında anlayamadığın hüzün kaplar seni.Biraz özlemle birlikte.Dönüş yolundaysa, bıraktığın ara verdiğin her şey teker teker  geri gelir .Beynini kıvrımlarına ,yüreğinin kıyısına köşesine gelir oturur eski yerine .Ama eskisi gibi değil.
        Gülümseyerek yürürsün kaldırımlarda,caddelerde.Özlemişsindir.Evini memleketini.
Bir sonraki ne kadar idare eder seni....



28 Ekim 2017 Cumartesi


28 ekim 2017 cumartesi
Çok sevgili bilgisayar.Bugün ayın 28 i.Yarın cumhuriyet bayramı.MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ü bir kez daha saygı ve minnetle anıyorum.Başka da bir şey demiyorum.Kimse okumuyor yazsam da
        İnternet hızına alışmış insanlar ;satır satır,hece hece ,harf harf ,okumak yerine görsellerle geçiştiriyorlar .Ki onu da göz ucuyla bakıyorlar ya.
Okumuyorlar.
yine de yazayım ben :işte
Bazen unutup kendimi geçmişim geleceğimi .Takılı kalıyorum akreple yelkovanın aralarına.Zamanı durduruyorum.Şimdi de kalıyor her şey.Ne geçmişin iç bunaltıcı anıları kalıyor,ne de geleceğin güzel günlerine duyduğum özlem.
Bugünlerde ben bunu yapmak istiyorum.Anımı,şu anı yaşadığım şu dakikaları,şu saniyeleri.Yaşamak istiyorum yalnızca.Beynimin  en ince kıvrımlarında ,ruhumun en karanlık köşelerinde doyasıya yaşamak.Dokunmayın

18 Ağustos 2017 Cuma

Sevgili bilgisayar:


Hayatın girdabından bir an için kurtulup 45.sanat yılını kutlayan NİLÜFER 
konserine gittik yine. Tek kelime ile harikaydı.

Zaman atına binmiş gidiyor.45 yıl olmuş demek

nilüferin güzel sesinden şarkılarını dinleyeli.


yalnızca nilüfer ve sesi vardı sahnede.2.5 saat soluksuz

söyledi.keyifle dinletti.

hanımefendiliği ile yine hayran bıraktı kendine beni.








sabırsızlıkla bekliyorum yeni konserini.

13 Mayıs 2017 Cumartesi

MUDURNU GÖYNÜK :1

Sevgili bilgisayar;


  Dağlar, ovalar,dağlardan çağlayan bereketli sular.Sularla beslenen verimli  topraklar.Tabi ki bu 

dağlar arasında sesiz sedasız salınan göller.Bunca güzellik ve berekete sıcak şifalı ılıcalar da 

eklenince ..Zaman ayırıp gitmek görmek yaşamak lazım elbet.Mudurnu ve Göynük ü.


  
  Bizde öyle yaptık; Mayıs ayının bir yaza, bir kışa benzeyen 

günlerinden birinde düştük yollara.   İstanbul-Ankara  devlet 

kara yolundan Akyazı sapağından çıktık.Cennete doğru yol 

alıyor gibiydik.Hedefimiz Sülüklü göl,Sünnet gölü,Mudurnu 

ve Göynüktü .
      
Mudurnu -Sülüklü göl yazılarını takip ederek  bin bir çeşit 

yeşillikler,dereler  arasından ,dolana ,dolana dağları aşırtıp sülüklü göle ulaştık. 

  Dağların yeşili göldeki suya yansımış .Her 

şeyden uzakta sesiz ,huzurlu sular rüzgarın önünde salınmakta.Sana düşen derin derin nefes alıp

- Yeryüzündeki huzur budur demek.

Sülüklü  gölündeki  bu güzelliği yeniden yaşamak için sünnet ve çubuklu gölleri de görmek gerek.

     Mudurnu.Göynük Eski zamanlardan beri yaşanmış  bereketli ovalar.Yeryüzünün  bu cennet 

küşelerinde insanlar ekip biçmişler,Yiyip içmişler.Yaşanmışlıkları bırakıp göçüp gitmişler.Yaşam 

döngüsü devam etmiş .Bu günlere gelinmiş.Evler,sokaklar,camiler,hamamlar kalmış geride.Bir de 

nesilden nesile aktarılan güzel lezzetli yemekler." Cevizli,keşli makarna ,mantı,etli yaprak dolması,kabak tatlısı ve birçoğu".Tadı damaklarda  kalan.



Sözün kısası :Gezilmeye,görülmeye,yaşanmaya değer memleket .

18 Mart 2017 Cumartesi


  “biraz da motivasyon”
      
           Her gün seni heyecanlandırsın.
                                                          Uyanıp kalktığında sıcacık yatağından .
                                                                                                                        Pencerenden gün ışığı girsin.
           Korkma aç perdelerini.Mızmızlanma.

Kahvaltını yap.Evdekilerle sohbet eşlik etsin ,keyif çayları ile kahvelerinin yanına .

Kitaplarını yanına al.Bir iki tane olsun okudukların ardı sıra.Her bitirdiğin kitap sevindirsin seni.

Unutma işleyen demir ışıldar.Beyine yeni bağlantılar kurulur.Gün gelir yaşlandığında korur seni hafıza kaybından .

Bir dene.Oku eline ne geçerse.Diz kitapları kütüphanenin raflarına.Oku  oku
  

           Gönlün yorulduğunda,karalar bağladığında ruhun çık dışarıya.Yürü.yürü yürü.Kalp atımını artır.Ki kan dolaşımın hızlansın.Her bir hücren beslensin,gelişsin.Sana teşekkür etsinler.

             Durma.Tembellik yapma.Koşabilirsin de .koş ,yürü, koş.


Hani kulaklık takıp da dinliyorlar  ya bir şeyler sokaklarda .Onu da yap.Dinlensin ruhun.O da beslensin .
        Adel in yada bir başkasının şarkılarıyla.Hangisiyse sevdiğin.


 Dur ,düşün neler isteyip neler istemediğini.Planlar yap.Günlük haftalık aylık.Disiplinle uygula
        Haydi : önce bir dene “.



17 Ekim 2016 Pazartesi

DÜŞLER:.: ile GERÇEK

“Düşler bitti

Her gün her gün yeniden kurguladığımız,dilediğimiz gibi sonlandırdığımız 

Parıltısıyla gözleri yakıp kavuran gerçekler göründü.Gölgelerin arasından.

Nasıl alışıp başa çıkacağız düşlerle yoğurup kavurduğumuz hayatın güzelliğinden sonra .
  

  Nasıl da güzeldi düşlerimiz.İlk annemizin yemekleriydi   tadına doyamadığımız.Ve hala o tadı ararız.


Emekleyip yürüyüp ilk okula başladığımız evimiz.

Sıcak,sevgi dolu huzur ve mutlu sıcacık anne kucağımız.Biten güzel düşlerden biriydi yalnızca.


Sokak lambalarının sarı ışığını daha da aydınlatan bekçi düdükleri.


Ne de huzurluymuş gecelerimiz..Uykunu en derin yeri geldiğinde kıvrılıp yattığımız sıcak yatağımız


Pazar kahvaltılarına sucuklu yumurtanın kokusuyla uyandığımız.
   

        İlle de bayram sabahlarımız.babamın yanında gururla izlediğimiz geçit törenleri.Kardeşlerim le gittiğimiz bol bayram harçlıklı “bayram ziyaretlerimiz” .


Baktım şöyle düşlere .Giderek giderek ağrır gibi gün.Ağarıp yeryüzüne çıkmış gerçekler.Düşleri yok sayıp.
   

               Düşlerin kayboldukça görürsün teker teker. Hiç kimse baban gibi koruyamaz seni.Baban gibi dürüst ve yalansız olamaz.
                

              Karşılıksız sevmeyi öğreten,sonsuz şevkat in mutluluğunu yaşatan güzel annen gibi sevmez seni.
         

Meğer karanlık kalpli insanların istilasına uğramış dünya.Onların yaptıklarıyla boğuluyor insanlık
   

Düş değil artık bu  gerçek