17 Şubat 2024 Cumartesi

CEMRELER NEREDE:

 “Hep sabırsızlanırdı  yaz gelsin .Bahçedeki karların üzerinde yürür ,çabucak erisinler diye gayret gösterirdi ama

daha günler yeni yeni uzamaya başlamış, cemreler de daha düşmemişti hiçbir yere.

Yine de içindeki yaz sevgisini, yaz özlemini söndüremez sabahları yüzüne vuran soğukla uyanmayı hiç sevmezdi.

Sobanı odunlarını uzaklardan taşıma, kuru çalı çırpı bulma , soluğu kesilircesine üfleme zordu da.

Sonrasında dumanın ,sisin arasında alevin ansızın beklenmeyen zamanda harlaması da çok hoşuna giderdi.

Tutuşan odunlar, harlana alev ,ısınan soba peşinden çaydanlıktaki  kaynayan su.

Birazdan odanın hem ısınacağının hem de demlenmiş çayın  kekremsi kokusuyla dolacağının habercisiydi.


Alevin ve fokurdayan çaydanlığın sesinden başka ses yoktu odada. Dışarıda kar yeniden başlamıştı yağmaya."


6 Ocak 2024 Cumartesi

KARAİN MAĞARASI

 SEVGİLİ BİLGİSAYAR:

Antalya'dayım.Yeni bir yılın başlangıcını oralarda karşıladım.Hadi bakalım.Güzel güzel yaşayalım 2024 ü











KARAİN MAĞARASI:30 ARALIK 2023 ANTALYA

Denizden 450 m yükseklikteki mağaraya  ,

5000 yıl önce yaşamış antik çağ insanlarıyla  çıktım 465 basamak. 

       “Onlar kenardan yürüdüler.Kendi taş yollarından geçip  ulaştı mağarayaNe dediklerini anlayamdım.Ama hayalleri yetti bana.Düşündüm ki;

       Ovadaki vahşi yaşam,rüzgar yağmur sellerden kurtuldular,önce ısınmak için ateş yaktılar.

Sonra karınlarını  doyurdular beraberce.Avladıkları geyiğin eti lezzetli olmalıydı ki mutluydular.

       Zaman geçmiş olmalı.Ovaya yerleştiler.

Karain mağarası gökteki güneşe,aya bulutlara yakındı.

Tepelerden uzaktaki denizi de görüyorlardı. Karaya yerleştiklerinde adaklar sundular tanrılarına.

Ürün bereketli oldu,Av başarılı geçti,mutluydular.”

Ya işte böyle;

         Güneş battı,ay doğdu,mevsimler ve yıllar geçti .Ben de görmeye geldim mağarayı.

2023 yılının son günü.Şimdi anılar kalmış KARAİN MAĞARASI’ nın  duvarlarında .Bir de mutlu yarasa aileleri. 

Ben ise yeni yıl dileklerimi sıralayıp devam ettim bir başka antik şehrin yollarına.

         

         



16 Aralık 2023 Cumartesi

ESKİ DEFTERLER

 

 Şehir soğuk. Yağmurlu .Kasvetli.

Eski defterlerden bir yazı .Anılar bu kadar mı taze kalır .

ÖNCE BİR YAŞAM SEVİNCİ  

 “  azar azar damıtarak 

yaşamalı  bu dünyayı

tadı damağında kalmamalı

kimi zaman yudum yudum içmeli 

gökyüzündeki 

bulutları

mavi denizlerde

sonsuza yüzermiş gibi kulaç atmalı"

SONRA


“Güzel karlar vardı. Lapa lapa yağan..

sisin içinde çamlara dalmışken gözlerim

yüreğim burkuldu bir haberle.


     ARDINDAN

Yıkıldı dağlar üzerime, çamlar devrildi,

Sis kalktı. Yok oldu evren.

Dağların zirvesinde .

Yakınken gökyüzüne

Dualarım

İyiliğine dair.

ŞİMDİ

Burkuluyor yüreğim

Şıp şıp damlıyor kan  içerime.


21 Kasım 2023 Salı

YAYLALAR

 Sevgili Bilgisayar.

Biliyorsun artık iş bırakıldı. Eski defterleri karıştırmaya geldi sıra. Bir bebeğin büyümesi gibi adım, adım bakıp gün yüzüne çıkaralım yazdıklarımızı. Bakalım neler yazmışız. Neler duygulandırmış bizi sevindirmiş. Neler üzmüş isyan ettirmiş. Neler karalar bağlamış ağlatmış.

Yaşadığımız hangi  güzel günler yanımıza kar kalmış.





 “O ıssız bucaksız ulu ormanlar hala yağmurlu mu?Islak ve nemli toprak hala mantarlar veriyor mu?Gökyüzünün sisi, pusu duruyor mu?Eğ dağlar,yaylalar.Halleriniz nice.Gelimli gidimli dünyada insanlar sizi yordu mu?Sonu ölümlü dünyada siz hep varsınız.

Dede korkut derdi.

          Gelimli gidimli, dünya.Sonu ölümlü dünya.

 Bu dünyada dağlar var.Dağlarda yaylalar var.Yaylalarda otlar var.Aralarında mantarlar var.Kış gelince kar,yaz gelince güneş var.Baharlarda yağmurlar.

       Zavallı insanlar bu dünyanın baki ademoğullarının gidici olduğunu bilmiyorlar.”







24 Ekim 2023 Salı

UZUN YOL

  "Direksiyon salladıkça" geçen ağaçlar,yollar,şehirler ,kasabalar,inişler,çıkışlar.Yani uzun upuzun uzayıp giden yollar.Yorgunluk, uykusuzluk açlık ve yalnızlık tak edince cana.Mola zamanı gelmiştir bir kamyoncu durağında.

Sevmezdi yollardaki esnaf lokantalarında pişen yemekleri.Ya annesinin yemeklerini yiyecekti,ya da annesi gibi yemek yapan karısının.Olmadı kendi yapardı yemeğini.Hiç olmadı emeği ekmeğe katık eder yerdi.Kuru kuru.Çaya kahveye sohbete kalırdı kamyoncu barınağı lokantalara.Bu günde diğerleri gibi uzun uzun yollar ,geçilen şehirlerin ucunda ki hedefe ulaşmak .   İşte hayat .

          Kıvırcık kuz eti idi favorisi.. Kenarda tüpünü yakar, saçı iyice ısıtırdı önce. Kızgın tavaya attığı kuşbaşı etler den gelen ses ardından gelen koku. Yemekten de sevdiği şeydi. Önce soğanları doğradı sıçan dişi, renk değiştiren etlerin üzerine ekledi. Karıştırdı. Yeşil biberlerini doğradı kenara ayırdı. Ardından domateslerin kabuklarını soydu.(rahmetli babası gibi hiç sevmezdi yemekdeki domates kabuğunu).Küp küp doğradı .Sırayla biberleri bir iki karıştırıp yeşilliği hafif kaybolurken biberlerin domatesi ekledi.onlar bir arada hem hal olurken dilim dilim kesti ekmeğini. Bir top tereyağını da ekledi ekmekleri koymadan önce. Tuz ,kekik, pul biberi tabağındaki yemeğin üzerine serpti. Asla yemek pişerken koymazdı tuzu biberi .Tadını karıştırmayın derdi babası. Hep yemek piştikten sonra koyardı tuzu biberi rahmetli. Şİmdi zamanın durması gereken andaydı. Yemek yiyordu



         


8 Ekim 2023 Pazar

KIŞ MI GELİYOR?











Çok sevgili bilgisayar: Ne mi yaptım?


Çanakkale ye düştü yolum yine. Yine hayran kaldım memlekete. Şehitleri minnetle andım.

Zeytin topladım. Tane tane ellerimle. Yeşildiler . Ağaçların en kutsalı olamalı "zeytin ağacı".Yıllarca

bıkmadan her sene aynı döngüyle meyvelerini veren ağaçlar .Gençleşmeyi bilen

Zeytin ağaçları.


Bir de müze gezdim. TROYA .Homeros a da teşekkürlerimi sundum. İlyada ve Odysseia  olmasaydı 

Troya gün yüzüne çıkarılır, kazılarının başlangıcının 100.yılı kutlanır mıydı.

       Sonra;

Nane ile reyhanı kuruttum.  Karıştırdım . Kavanoza  koydum. Bir nane tadı a derken reyhana dönüyor tat .Yemekler tat katıyor.

        Ne yani .Olmaz mı. Tesadüfler değil mi ki yemeklerin  keşifleri . Atalarımız çiğ  yediği eti ateşe 

düşürüp alıp yedikten sonra moda olmamış mıdır  yarı pişmiş ,orta pişmiş, az pişmiş etin hikayesi.

Bilinen şekliyle aşure. Az kalan kuru meyvelerin, baklagillerin  bir araya gelerek aş olması değil mi?

  Ben de kendimce karıştırıvermişim mor reyhan yapraklarıyla yemyeşil nane yapraklarını. 

Oldu. 


17 Eylül 2023 Pazar

BİR PAZAR GÜNÜ

  

        "Saniyeler ,dakikalar, saatler ve günler birbirini kovalamış. Aylar geçmiş.

Daha yeni kutladığımız 2023 yılının 9.ayı eylüle gelmişiz. Hayrete düşürüyor insanı zamanın böyle tez 

canlı olması."

        "Kör kuyularda gibiydim. Bunaldım. Daraldım. Kara değil kapkara oldu her yanım. Gelecekle 

beraber geçmişte karardı gönlümde. İndikçe indim diplere. "

        "Güneş  gökyüzündeydi şehirde. Parlak, sıcak. Yapraklara şarkılar söyleten rüzgar vardı. Yağmur 

unutmuştu  yağmayı. Yapraklar sararmış ,toprak kurumuştu. 

          -Haydi kımılda. Yürü .Karanlığın dermanıdır yürümek .Dedi iyiliğe kodlanmış gönlümün bir 

parçası .Bir parçası hala karanlık. (Korkarım bu karanlık giderek büyüyor) ."

"Güneş, rüzgar ve ben yürüdük  yazdan yorgun düşmüş susuz kalmış korunun yollarında .Yürüdük 

Yürüdük. Yürüdük. Karanlıklar aydınlanmaya, kaybolan sevgi ve sevinç yavaştan gelmeye başladı.

Tavus kuşlarını görmek ise günün  sürprizi  oldu. Ve mutlu son: Güzeldi 

yaşamak. Hayat güzeldi. Ve zaman geçerken değişim de gerçekleşirdi. "