20 Kasım 2010 Cumartesi

TATİL

İstanbul-Ankara arası otoban.Arada Bolu Dağı Tüneli.Işıl ışıl.

Kırıkale,Kayseri,Bünyan:Sımsıcak dostluklar,uzun sohbetler,nefis yemekler.Hangisinden söz etsem ki..

KÜLTEPE-KANİŞ harabeleri.Taşların arasında yüzyıllar önce yaşanmış hayatlar.Nezaman harabe,müze gezsem aklım hep oralara takılı kalır.Şimdi olduğu gibi.
Ben hala köydeyim.Uzayıp giden tarlalarda.Sohbetlerde..

Hala harabelerdeyim.Hüzünle beraber merakla..

Hala göl kıyısndayım.Ulvi sessizlik ortasında.Balık avlayanlarla...

Upuzun ama kısacık olan tatilimi dolu dolu yaşayıp geldim .Aklımı oralarda bırakıp.....





12 Kasım 2010 Cuma

İYİ BAYRAMLAR







Bir bayram daha geldi işte.Biraz tatil aslında.Hemde upuzun.
Böylesi özel günler beraberinde hüzünde getiriyor.Anneler günü örneğin.Küçükken okuduğum üvey anneli hikayelerin hüznünü .Yada annesi yanında olmayanların .Bayramlar.Ayrı bir hüzündür.Mezarlık ziyaretlri ile başlayan. "Dargınların barıştığı bayramlar "deriz ama o dargınlıkların hatırlandığı anlardır aslında.Bayram uzun da burada keselim.Bir de sevgililer günü var.Sonnradan başımıza musallat edilen.O hüzünlü değil ama...Fazla da hüzünlenmeden
Bu bayram; işler yolundaysa keyfini sürün.Değilse, işleri yoluna koymayı deneyin.
Yola girmez gibilerse de salın gitsin.





10 Kasım 2010 Çarşamba

SAYGI

Bazı şeyler vardır yaşamda.Asla taviz veremeyeceğiniz.
Kıymetini kaybetme kaygısındayken anladığınız.
Minnetle,şükranla saygıyla andığınız.
İşte o önderimiz.

Bugünleri yaşıyorsak,
Kadın, erkek beraber
Eşit çalışıyorsak ,
Söz sahibiysek her alanda.
Kadın olarak
Ona çok şey borçluyuz.

Okumadıysanız lütfen okuyun:ATATÜRK le ilgili kitapları,kurtuluş savaşını.Bilmediğimiz ne çok şey varmış diyeceksiniz.
ATATÜRK"E ,ÜLKEMİZE,HAKLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM.
Yalnızca kendimiz için değil.Kızlarımız,torunlarımız için.Bu ülke kolay kurulmamış.Unutmayalım.
ATAMIZI SAYGI VE MİNNETLE ANALIM

7 Kasım 2010 Pazar

Zeytinyağlı Ispanak

Ölüm,yaşam vs derken derin ve ağır konulara dalmışım.Hayat devam ediyor.Engüzel örnek.Evdekiler acıkıyor.Yemek istiyor.
"akşama ne var"diye
Bende ıspanak pişirdim.Zeytinyağlı.Sakın hafta içi yapmayın.Zaten zaman kıstlı.En güzeli hafta sonu.Uğraş dur.Ispanakları temizleyip yıkamak için.
Mutfaktakta geçen  zaman ,yemek hazırlıkları ,sonrasında hep beraber yenen akşam yemeklerinin tadı da olmasa..Bu kadar zahmete değermi diyor insan.Neyse.Gelelim zeytinyağlı Ispanağa.
İyi yıkanmış ,yıkanmış ıspanaklar sapları ile doğranır.Üzerine :
-doğranmış  kuru soğan
-küp doğranmış domates
-domates salçası
-3-5 diş sarımsak
-tuz,bir adet kesme şeker
-ve yarım bardak pirinç
-az miktar su tüm malzemeleri kat kat tencereye koyup kısık ateşte pişirilir.Pirinçler yumuşayıp ,parlak yeşil olan ıspanağın rengi de değişince pişmiş demektir.Yanına yoğurt,soğan salatası,yada karışık turşu.Hangisi kalay gelirse.Hazır ıspanak alınmış,temizlenmiş:Hepsini pişirmeden  bir kısmınıda börek için,yumurtalı ıspanak için dondurucuya koyun ki onları  da sıkıştığınız zamanlarda(işten yorgun ya da gezmeden geç geldiğinizde.Hani sizi beklerler ya .yemek yapsada yesek diye.) akşam yemeği yaparken kendinize hayran kalın.

3 Kasım 2010 Çarşamba

yaşlı bir adam
hastane koridorunda
oturup duvara yaslamış başını
ağlıyordu
"oğlumu istiyorum"
oğlu
beşinci kattaki evlerinden
 bir sabah ansızın
yaşamak gibi
en güzel şeyi bırakıp geride
gitti.
bir ışık daha söndü
yeryüzünde.




Ölüm bazen kolay,bazende de zor oluyor.Kimbilir ne hayalleri vardı genceçik beyninde.Nedir ki onu yaşamına son vermesinin nedeni.Yaşlı babasını acılara boğan.Halbuki 29 ekimden sonra gelen günler ne de güzeldi.Yazdan kalan güneş,pırıl pırıl sahildeki deniz ve günlerden pazar.Hüzünle başlamıştı pazar nöbetim."ölü duhul"denilen hasta grubu.Kimsesiz ,acı çeken yaşlı hastalar.Ölümün kolay olmadığı anlar.Herbirinin gözleri acı içinde.
          Yaşamın kıyısında giden gelen dakikalar.Bir burdasın.Ansızın yoksun.Gerideki acı.Bir buz kütlesi gibi.Günlerce eriyip bitecek.Bazen kolay, bazen zor oluyor ölüm.

27 Ekim 2010 Çarşamba

MENEMEN

    Ne güzeldir yaz aylarında deniz kenarında menemen yemek.Tuzlu Akdeniz   denizinden sonra .Bastıran sıcaktan kaçış.Sade,temiz bir köşede ağaçların altında menemen ısmarlayıp ayranla içmek peşinden de demli çay.Yada başını hafif döndüren yaza yakışır sarı renkte buz gibi bir bira.Tüm yorgunluğun,açlığın gittiği anlar.
      Menemen: Herkesin de bir menemen tarzı vardır hayatta.işte benimki
      Önce soğanları soyup ikiye kestikten sonra yarım  halka doğrarım.Kızgın az ayçiçeği yağlı tavaya aktarıp diriliğini kaybetmeye başlayınca 1 kesme şeker atarım tavaya.
      Şeker eridiğinde yeşil biber,kırmızı biber,sarımsak .Hep beraber karışrırıp tavanın ağzını kapatırım.Ki hepsi beraber harmanlanıp yumuşasın.
      Ardından kabukları soyulmuş domatesleri halka halka dorayıp soğan biber karışımına yallarım.Peşlerine domates ve biber salçasıda yolladımmı.İşlem tamam.
      Onlar sularını çekip pişmek üzereyken  tüm baharatkları(tuz ,karabiber ,kekik,kimyon) koyduğum karışımı dökerim. 
      Sonra  yumurta sayısı kadar çukur açıp  yumurtaları kırarım menemenin içine.
      Üzerine ince ince doğradığım nane, maydanoz, reyhan(az ) karışımını yumurtaların akları beyazlaşmaya yüz tuttuğunda tüm tavayı kaplayacak şekilde serpiştirip kapağı ve ocağı kapatıp insanları sofraya davet ederim.Menemen hazırrrr diye.Yanına bol çeşit ekmek,yoğur ayran vs…


Sonra uzanıp kumsala gökyüzünde salınan bulutları seyre dalalım.Hayallerimizle birlikte.

24 Ekim 2010 Pazar

ÇELİŞKİ

 Cuma akşamı lodos rüzgarının ılık havası ,pazar günki güneş, yüreklere ferahlık verdi hafta sonu.
Fırsattan yararlanıp Kadıköye yürüdüm.Her yer insan ,her yer araba.Kalabalık.Kimileri yanlız oturmuş kahvelerde.Hüzünleriyle birlikte.Kimileri kalabalık çoluk çocuk.Pazarın  keyfini beraber çıkarıyorlar.Kimileri iki kişi.Yeni yeni sevda var üzerlerinde.Herkes rengarenk ve şekil şekil.Ne güzel!
Balık pazarına doğru yürüdüm . Balık bollaşmış ,ucuzlamış.Palamut ,tekir,sarıkanat,çinekop tabiki hamsi.Alıdım.temizleyip derin dondurucuya koymak için.Kışın afiyetle yemek üzere.
Derken derken derken......
Kalabalık üzerime üzerime gelmeye başladı.Ruhumu daraltıp bunalttı.Trafik yoğunlaştı.Sokakalarda sabahki huzur kalmadı.Yoruldum....
İşte bu çelişki.Bir türlü çözemediğim.
Düşünmeyi bırak gülay.Balıkları temizle,fırına koy.Yemek yiyelim.Sabah iş bizi bekliyor.Değilmi ?
İşte çelişkinin çözümü...dedim kendi kendime...















Koruda durmadan çalışan karıncaların resmi.