Sevgili bilgisayar;
İşte yeni bir yıl sana.Tam 12 ay.Doya doya yaşa.
Yeni yılda yeni ve çok güzel şeyler yapmayı
planladım.
Kitapların okuma hızını artırmak,gezme sayılarını
ikiye katlamak.
en önemli kararlardan biride;Her gün !!!!!!
bu satırlara yazı yazıp sanal ortama bırakmak.
Okuyan okur.
Okumayan da okumaz.
Ne yapalım...........
Yaşamak zorunda olduğumuz hayatımızı güzelleştirmek lazım.
Bir de bunu deneyeceğim.2014 yılı içinde
Haydi hayırlısı sevgili bilgisayarım.
PAYLAŞMAK:Düşündüklerimi.Yazdıklarımı.Duygularımı. gezdiğim yerleri.Resimleri.Yaptığım yemekleri. Yani kısaca herşeyi.
8 Ocak 2014 Çarşamba
4 Ocak 2014 Cumartesi
ZEYTİNYAĞLI KEREVİZ
Sevgili bilgisayar;
Kara haberleri,memleket meselelerini,yarın kaygısını, sınav
telaşlarını bir yana bırakıp yemek yapalım.
En temel gereksinimimizi giderip bol gıda alıp hayata direnme
gücümüzü
artıralım.
Her şeyi mevsiminde taze tüketelim.Yoğurdu evimizde
yapalım.Sütü günlük içelim.Doğay kirletmeyelim.of of of Dünyanın
sonu böyle
gelecek işte.Tüketiyoruz.Sonu hazırlıyoruz.Haberimiz
yok….
İşte yemek:
ZEYTİN YAĞLI KEREVİZ
Kereviz öyle kolay sevilip yenen besin değildir.Sevenleri
her çeşidini yer.Kokusuna bayılır. Sevmeyenlere
de demeli ki kış aylarında kereviz
tüketin ..Besin değeri yüksek olduğu
söylenir. Var ki ,bir nedeni vardır
diyorum.Önce salatasından deneyin.Sonra da
zeytin yağlısı.Etli sebze yemeklerini seviyorsanız onunda
tarifleri bol.
Ben bir saat içinde
ev halkına akşam yemeği hazırlamak zorunda kalan, zamanı sınırlı anneler için
kolayından
lezzeti bol etin,köftenin
yanına bir kase yoğurt eşliğinde bol limon suyu ile yenen ZEYTİN YAĞLI
KEREVİZ tarifi vereyim.
Şöyleki;
Kereviz,patates,havuç temizlenip yıkanır.Ama kereviz soyulup
yıkanır yıkanmaz limonla ovulur ki
kararmasın.Beyaz kalsın.Tencerenin dibine
önce limonla ovulmuş dilim kerevizler
dizilir.Beyaz kat.
Ardından patatesler dilimlenir.Sarı kat.
En üste havuç dilimlenir.Ama incecik.Tül gibi.Turuncu kat.
Az su ile birlikte tuz,zeytin yağı ilavesini unutmadan .Çabuk
pişen bir yemek .Siz o arada çorbanızı,etli
yemeğinizi ,salatanızı hazırlayın.
İşte size bol limon sıkıp afiyetle yenecek zeytinyağlı sebze
yemeği.
Zeytin yağlılar ılık daha güzel oluyor diyenlerdenim.
30 Aralık 2013 Pazartesi
YENİ BİR YIL
Sevgili bilgisayar,
Yeni bir yıl geliyor.El değmemiş , taptaze..
Yeniler , yenilikler hep heyecanlandırmıştır beni..
Her yeni yıl aynı çoşkuyu yaşarım..
Elbet bulutlar geçer, elbet tohumlar yeşerir
Güneş açar, kuru toprak bereket olur
İyimserlik yerine karamsarlığa kapılanlar..
Doğru köprüye.
Ben yinede derimki yeni yıl güzelliklerle gelsin
Karamsarlık yerine
14 Aralık 2013 Cumartesi
Hani bir haber duyarsın ya;dünyam yıkıldı dersin. Bazen de
yıkılmaz o dünya da.
Duruverir.
Her zaman içini dolduran yaşam içgüdüsü ki bunda sevinç,öfke,keder,aşk,hırs ,tutku,
kol koladır.Rengarenk duygular omuz omuzadır.
İşte bu içgüdü kayboluverir.Kararır
her yan.İçinde ki bu boşluğu tarif edemezsin.
Bazen;Zaman en iyi ilaçtır.Herşeye iyi gelen.
Rengarenk duygular yavaştan filizlenir.Yeniden yollara çıkar
ruhun .Yılların kırıp kırıp bıraktığı yüreğini onarmak için.
Düştüğün
yerden kalkıp yürüme zamanıdır artık.Eskisinde daha da sert ve güçlü atılmalıdır adımlar.
Güneş yine doğar.Nazlı nazlı.Akreple yelkovan yarışı
başlar.Kim kimi geçer bilinmez .Güneş yine batar.Kaygısız.
Geçen bu zaman sana iyi gelir.
2 Kasım 2013 Cumartesi
Sevgili bilgisayar .
Yüreğimin bir yanı kan ağlasada memleketin haline diğer yanı başka alemlerde.
O alemlerden biri de eski zamanlar,geçmiş yaşanmış
günler.ille de müzeler,harabeler.
Nemrut da bunlardan biri.Ve geçmişin eski zamanları bugüne
gelmiş gibi.Büyüleyici.
GAP turu dedikleri gezide nemrut dağına tırmanış da var.Ya
sabah gün doğumunu seyredeceksin. ya da akşam gün batımını.
Uzatmadan;Tırmanmaya başladık Nemrut dağına.Tırmandıkca
soğuk ,tırmandıkca görüntü doyumsuz.O zaman anladım Atatürk barajının Yani Güney
Doğu Anadolu Projesinin anlamını.Barajla beraber tutulan suyun havzası daha
güzel görünüyor.Nemrut dağınandan.
Önce doğu cephesine tırmandık.Ansızın karşıma çıktı
heykeller.Kendimi bildim bileli turizm afişlerinde hep vardı.NEMRUT ve onun
taştan heykelleri.İşte karşımdaydılar.Sevincim
heyecanım biribirine karıştı.Fotograf çekmek, hafızama o görüntüleri yerleştirmekle uğraşırken
batıyor,güneş batıyor çığlıkları ile
batı cephesine yollandım.Of ki ne of aynı heykeller orada da duruyor.Şaşırdım kaldım...
Tabiki gün batımı
harikaydı.Hiç ayrılasım gelmedi ya .Gene geleceğim diyerek el salladım.
Kimileri için ise nemrut bir dağdı sadece.Geçmiş zamanların
hatırası heykeller birer taş.
Güneş ise hep batıyordu.
Bende dedimki.Evde otursaydın o zaman.Ne işin var Nemrut ta be adam
28 Ekim 2013 Pazartesi
Gaziantep
Yemek yemek için yaşanılan Gaziantep diyarında geçirdiğim akut gastrit nedeni ile bir lokma bile tadamadan ayrıldım.Yoksa kilolarla dönmek mümkündü.Ve de yazarak paylaşmak.
Yazsan satırlar dolarda kimseler okumaz uzun uzun
Kısaca dersem en önemli yer Yemek müzesi ve eski zamanlarda ki yaşam tarzı.Dedikleri gibi insanlar yemek için yaşamışlar.Yaşamak için yemek yemek yerine.En güzeli de hafta sonları ailecek gidilen piknik .Tüm hafta yemek yapan evin hanımı bu piknik gününde sefa yaparmış.Yemekleri de beyler.Gelsin kebaplar..
Mozaik müzesi ise görülmesi gereken en güzel mekanlardan bir diğeri.Zeugma halkı evlerini halı,kilim serer gibi mozaik ile kaplamışlar.Desen desen, şekil şekil.Antik çağ inanişlarını,öykülerini mozaik yapıp sermişler yere.Her birirnin ayrı öyküsü varmış.Hayran kalmak elde değil.
İyi ki kurtarmışlar bu değerli mozaikleri.Yani antik çağ insanının yaşadığı mekanın döşemelerini,duvarlarını.
Her bir mozaik parçasının kıyısına köşesine sinmiş ayak izleri.Görebilene
12 Ekim 2013 Cumartesi
GAP
Yeni bir heyecan dalgası başladı.Bayram demek tatil demek oldu.Yorulan bedenler,uyuşmuş beyinlerin azıcık dinleneceği günler.
(Ben fena yoruldum. Herşey den fazla bir gönül yorgunluğu ki sormayın gitsin.Hak edilmeyen durumlarda kalmak herkes gibi beni fazlasıyla da üzüyor.Neyseeee diyeceklerimi unuttum iştee.)
Bu uzun tatilin yarısında GAP turu ile görmeyi şiddetle istediğim yerleri göreceğim.Derken geldi aklıma anılar:::Yıllar önceydi: yemyeşil memleketimden yani ;Devreğin binbir çeşit yeşil renkli ağaçları yol boyunca giderek giderek terk ettiğinde bizi. Kayseriye ulaşmıştık.Uçsuz buçaksız alabildiğine uzun boşluklar.Binbir çeşit sarı renk.Güzel yurdumun Anadolu sunda ilk sarıyı o zaman görmüştüm.30 yıl kadar önce....Daha da doğuya yolum düşmedi.
Kısmet denilen şey şimdi çaldı kapımı.Urfa Diyarbakır,Antep,Mardin İşte vahşi kapitalizm i bu turlarda seviyorum.Her turizm sitesinin tur programında ayırmışlar.Şeker bayramı,kurban bayramı,sömestre,yılbaşı,kaplıca turları,kültür turları diye sıralanıp gidiyor.Bende zor yer buldum.Tatile bir ay kala son katılanlar arasındaydım.Yığınla tur programında "kontejyan doldu"yazıyordu.Ki bunların çoğu yurt dışı turlardı.Kuru hatırlatmama gerek yok....
Sevgili Evliya Çelebi geldi aklıma.İlk GAP turuna çıkan o olurdu herhalde.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)