İşte böyledir sadelik.İçindeki eşsiz güzelliklerin doyumsuz tadıyla sakin huzurlu bir mutluluktur.
VE:
İşte sade mercimek çorbası.
Kırmızı mercimek çorbası:Sofraya gelen her
mercimek çorbasının ayrıdır hikayesi.Dna dizilimi farklı insanlar gibi çok. Çok da sade. Ama gökkuşağı gibi .Rengarenk tadında.
VEE:
İşte tarif
Öncelkle marketten menşei Türkiye olan kırmızı mercimekten alacaksın.Paketlenme tarihi,son kullanım
tarihi inceleyip mercimeklerin turuncu renkleriyle parlak parlak sana bakıyor olduklarını gördükten sonra
alıp eve geldiğinde renksiz cam kavanozlara boşaltıcaksın.Plastik ambalajlarından kurtulacaklar.
Kişi başı yarım su bardağı mercimek hesabıyla ev halkının sayısına göre miktarı beliledikten sonra dup
duru su olana kadar temizleyeceksin.Temizliğin ,saflığın rahatlığını duyana kadar.
1 / 3...ölçüsünde soğuk su ilavesi ile tuzunu da ekleyip önce harlı, sonra kısık ateşte taşırmadan arada
tencerede biriken köpükleri de alarak mercimeklerin pişmesini bekleyecek,başlarda turuncu turuncu bakan
mercimekler ortadan kaybolup hep beraber yeşilimsi renk alana kadar pişireceksin.Ardından zeytinyağını
göz kararı koyduktan sonra çorba hazır.
"İsteyen limon sıksın ,isteğen kuru nane döksün,isteğen de pul biber"
VEEE:
Günün karmasaşından bunalmış,yorulmuş şefkat bekleyen ev halkına huzur verici mercimek çorbası
hazır.Ne sen yoruldun ne de mercimekler . Ne de mideler...
Not 1:mercimeğin faydaları:İçince göreceksin.Her derde deva...
Not2:Joan Miro nun sergisini gezerken sadeliğin güzelliğini bir kez daha hatırladım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder