28 Mayıs 2016 Cumartesi

ESKİ ZAMAN MAYISLARI

             Küçücük çocuktum ben.  Evimizin bahçesinde oynayan.
        
"Yazın mayısla beraber dutlar da olurdu.Yoldan geçen amcalar çağrılır, dutlara çıkarılır,evlerden

 çarşaflar ,sofra bezleri getirilir,iki kişi ile dört bir yandan tutulur ,çırpılan dutların patır patır gerili 

bezlere düşmesi dinlenir ,seyredilir ardından da evden getirilen tepsilere doldurulup pay edildikten 

sonra afiyetle yenirdi.Bazen aç gözlük yapıp karıncaların hakkı yerlere düşen dutlar da 

toplanır,üfleyip yenilirdi.Ne mikrop vardı ortalık da,ne hasta olunacağı fikri.Her şey tertemizdi       

küçücük çocuk gözümde.
    

              Derken günler geçer 19 mayıs gelir ,bir heyecan alırdı beni.Küçücük yüreğim pır pır der 

heyecanlanırdı.Liseye giden ağabeylerin,ablaların jimlastik gösterilerini izlemeye stadyuma gitmeyi 

dört gözle beklerdim.Nasıl da hayranlıkla izlerdim onları.Ulu önder Atatürk ün Samsuna çıkıp 

ülkemizi kurtarması ,yaşadığım huzurlu günleri ona borçlu olduğumu düşünüp ,güvende olduğumuz 

fikri sarardı dört bir yanımı.Savaştan çok korkardım.(yıllarca  komşumuz Yunanistan la yine savaş 

çıkacak korkusunu uzun yıllar yaşadım.Gazeteler  şöyle yazardı:EGEDE SULAR ISINIYOR )
         

            Küçücük çocuktum ben .Ne zaman büyümüşüm?.Ne zaman değişmiş 19 mayıs kutlama 

günleri?.Ne zamandır manavlarda karton kutularda satılıyor dutlar?.O hep korktuğum savaş.Ne 

zamandır bizle?.İnsanlarımız ölüyor.Yaşamaya doyamadan daha.
  

       Vatan sağ olsun diyorlar da.Niye hep beraber sağ olup bu güzel  memlekette yaşayalım 

demiyorlar.



İşte bu durum beni çok üzüp,öfkelendiriyor”





Hiç yorum yok: