20 Şubat 2011 Pazar

KIŞ-SEBZE ÇORBASI

Bugün Pazar.Yağmurlu sisli soğuk bir İstanbul pazarı.Sıkıcı,bunaltıcı....


Her yerde olumsuzluklar,kötü haberler …..

Yaşama sevincinin dibe vurduğu anlar....

Ne yapmalı derken .....

Yağmur,çamur,soğuk demeden koruya vurdum kendimi.Yürüdüm...

“ne olacak bu dünyanın halı” çıkmazından az da olsa kurtulup huzuru buldum.

Emekli olup köşeye çekilip kitaplara dalmak var ama.Ona da çok var.....

İşte böyle  kaygılar  içindeyken ,açıkmaya başlayan ev halkı asıl görevimi hatırlattı.

Yemek yapmak.

Ben de daldım mutfağa:
Bir adet havuç,yarım kereviz ,yarım patates rendeledim.Havucun turuncusuna ,patatesin sarısına , kerevizin kokusuna hayran kalarak

Onları sıvı yağla hafif kavurdum.Üzerine az taze zencefil rendeledim.Onun kokusu da  inanılmazdı.

Soğuk su ilavesi ile sebzelerin diriliğini yitirmeden kaynattım.

Onlar kaynarken 2 kasık unu kavurdum.Yakmadan!

Kavrulmuş unu soğuk su ile karıştırdım.

Kaynamakta olan rendelenmiş sebzelerin içine ilave ettim.

Yani : haşlanmakta olan rengarenk sebzeler, kavrulmuş unla karışınca kıvamlı bir çorba oldu.

Tuz,karabiber ,kırmızı biber ve toz zerdeçal koydum(bir tutam)

Çorba kendi ritmini tutturup kaynarken diğer yemekleri hazırladım.

Bir de baktım ki hava kararmış. Ve  pazar gününün sonuna az kalmış….

"Resim:Eski gezilerden bir hatıra"

Hiç yorum yok: