Günler yorgun,ruhum yorgun,beynim yorgun
okuyamaz, yazamaz ,oldum.
Bir orta yol bulunsa,işler bir yola girse de rahatlasak.
Çok da ayıp ediyorlar ama...
of of diyesim geliyor boyuna.................................
Korkuyorum gene oylar bölünecek.Ortaya karışık bir yol çıkacak.Her on senede toplum devinecek.Diyerek
Oyları bölmeyelim.Toplu hareket.Bereket demektir.
ASIL ÖNEMLİSİ:EĞİTİM SEFERBERLİĞİ :Aydınlık,ilerici,ATATÜR ilkelerini öğrenip özümsemiş insanlar yetişmeli.Bağnaz,gerici örümcek kafalı insanlar yerine.
Ayın bu son haftası,haftanın son günü,günün son saatleri.
Doğaçlama bu kadar.
Güzel günler bu güzel Türkiye de yaşayanların olsun.Rengarenk ve uyum içinde.
PAYLAŞMAK:Düşündüklerimi.Yazdıklarımı.Duygularımı. gezdiğim yerleri.Resimleri.Yaptığım yemekleri. Yani kısaca herşeyi.
28 Haziran 2013 Cuma
21 Nisan 2013 Pazar
KIRKLARELİ
Dereköy,iğne ada ,vize,çatalca sonra da büyük şehir.
Bir güzel
gezi oldu.Mevsim bahardı.Aylardan nisan.Yağmuru yağmasa da soğuk,ara ara
güneşli günlerdi.Kalabalık şehirlerin yıldızları,bulutları bile yorgun.Bunu
kırlardaki bulutlardan,gökdeki yıldızlardan anlıyor insan.Hava bile başka
coşkulu bu sakin şehirlerde.
Dereköyün
deresi pırıl pırıl akıyor.Sakin.
İğne adanın
denizi;soğuk.insanlar yok.kumsal boş.Nefes almış, kendine dönmüş.Kıyıya nazlı
nazlı dalgalarını yolluyor.
Yavaş şehir Vize de inadına ayakta kalmış kale.
Doğa;kış uykusundan
uyanmakta yavaş yavaş.Kimi tarlalar
sürülmüş.Ek inler yeşermiş kiminde Koyunlar yayılmış otlaklara.Umrusamadan
gelen geçeni,otlayıp duruyorlar.İştahla.
Dönüş: Uzayıp giden
yollardan sonra büyük şehrin gökdelenleri görülmeye başladı .İçimi dolduran
huzur yerini
anlayamadığım,anlatamadığım
duygulara bıraktı.
Herkes kendi
halinde.Hayatını yaşıyor.İşte.Heryerde.
Yarın iş başı:Bekle ki ;bir
gezi daha gelsin ..
30 Mart 2013 Cumartesi
KÜBA
Tam iki yıl Küba türküsünden
sonra Fidel ölmeden gidebildim Küba ya
Fest in güvencesi, Deniz beyin
bilgileriyle.
Küba:
İnsanı allak bullak ediyor
doğrusu.Uzaklardan upuzun adayı ziyarete gidince daha net görüyorsun bazı şeyleri.Uzun
yıllardır süren ambargonun anlamsızlığını.Bağımsızık mücadelesinin ruhu ile çoşku dolduruyor yürekleri.Eğitim ve sağlığın herkese eşit ve
ücretsiz olması keyiflendiriyor insanı.Demek ki yapılıyormuş diyorsun.Vahşi
kapitalizme öfkeleniyorsun.Antik çağlardan beri kafa yorulan ideal yönetim
şeklini düşünmeye sen de başlıyorsun.Ada da esen ılık rüzgar ile birlikte.Helal sana sakallı diyorsun.hala dimdik ayakta Küba .
Bir bardak Küba medısından sonra
başlıyorsun yazmaya…Che nin ruhunu heryanda hissederek.
Ve tanrılar
Şeker kamışı yarattılar .İnsanlardan önce.Sonra
Küba medisinla başladı
her şey.
Deniz esmer tenlere rüzgarlarını yolladı
Palmiyeler eğildi saygılı.Tüm
dünya da palmiyelerle beraber.
Yağmur yağdı,rüzgar esti
Afrika ruhu uyumadı
uyutulamadı.
Ve şeker kamışı rom u yarattı.
Sıcak gecelerin tutkusu oldu
Şiir oldu duygular ,mısralara
döküldü.
Kominizm,kapitalizm ve tüm izm ler
insancıklarımızın
şerefine diyerek
kadehlerini kaldırdı
Olan siyah,kahverengi ,kızıl, beyaz tenlere oldu.
akan gözyaşları onlarındı
Daha neler neler.
Benim se gönlüm hala oralarda kaldı
Ama kim bilir;
Gün gelir en iyi yönetim şekli bulunur. İnsanın insana olan zulmü son bulur.
29 Aralık 2012 Cumartesi
KONYA
İki günlük hafta sonu süresine
öyle çok şey sığdı ki.Boş geçen hafta sonlarına açıdım.İki gün süresinceKonya ve çevresi bitti.Özellikle Akşehir ,Nasrettin
hoca ve dünyanın ortası (belgelenmiş?) görülmeye değer yerlerden.
Sonra iki yıldır gitmek istediğim mevlana ölüm yılı törenlerine sonunda gidebildim.
.Muradıma erdim.İki yıldır
gitmek için planlar yaptığım törenleri (zamanı durdurarak ) izledim.Harikaydı.
Mevlanayı tam da anlayamadım.......
Dersem yalan
olmaz.
Mesneviyi anadilinde okumayı çok isterdim......
24 Kasım 2012 Cumartesi
GEÇKALMIŞ YAZI II
Koşturmalı bir haftadan sonra rahat bir nefes aldım.Yazabiliyorum sonunda .
Geç kalmamalı .Aklına gelen
delisi olmalı.Ki yakalayabilesin akıp giden hayatını.Bizde öyle yapıp Beypazarı
nı geride bırakıp bayram tatilinin ikinci yarısını Alanya da geçirmek üzere
düştük yollara.Yol boyu akıp giden
ağaçlar,boş tarlalar,otlaklarda gezinen sürüler.Böyle seyrine doyum olmaz
yollardan sonra geldik Gordion a.Kümülüs içinde kıral Midas ın mezarını
ziyarete.
Birde Bu güzel ülkenin antik kentleri den ,tanrılar dan başka ;dervişleri
,türbeleri ,ermişleri evliyaları yatırları var.Gezmekle bitmez ama yinede
Ver elini Konya.Mevlana .
22 Kasım 2012 Perşembe
GEÇ KALMIŞ YAZI I
BEYPAZARI GEZİ YAZISI:
Gezme işlerine yaş erkenken uzaklardan başlamalı dedim ama
Hala yakınlardayım
Geçmiş kurban bayramını hem aile ziyareti hemde görüleçek yerlerin arasındaki Beypazarında geçirdim.
Sevgili Belma nın ailesi ile birlikte.Çoluk çocuk kalabalık.Kalabalıkla yenen yemeklerin keyfi,eski bayramlardan kalan çoşku ile.
Nerede o eski bayramlar diyeceğim:
Yorucu yoğun çalışmalardan sonra bayramlar soluk almak için tatil oldular.Eskiden öyle miydi…nerede o eski bayramlar diyeceğim.Bunu da dediğime göre yarım asırlık yol aldığım anlaşılacak hayatta.Gerçek şu ki annemi ördüğü,komşumuz terziye diktirdiği giysilerdi bayramlıklarımız.Yeni alınmış ayakkabılarımız vardı.Kocaman evler de bayram temizliği yapılır.Baklavalar ve diğer yemekler hazırlanırdı.Gelen olur,bizim de gittiğimiz bayram ziyaretleri olurdu.Kiminden harçlık alırdık, kiminden de mendil.Şimdi ise bunlar olmuyor.Bayramlık almıyorum.Gelen olmuyor.Telefonlardan yada face- book dan atılan bayram tebrikleri ile bayram yaşıyoruz.
Eski bayramları eskide bırakalım.Gelelim eskisi korunmuş Beypazarına..
Beypazarı ;antik çağlardan beri yaşanır yermiş.İyi korunmuş.Yakın tarihle ilgili objeler güzel korunmuş ve sergilenmekte.Müzeleri,evleri gezerken geçmişteki günlerin yaşanmışlıklarına takılıp kalıyorsun.Tatlı bir gülümsemeyle ara sokaklardan huzur içinde yürüyorsun.
Emeği geçenlere teşekkür etmek kalıyor Beypazarını gezenlere. Dönüp de eve geldiğinde beypazarı tarhanasını,ev makarnasını yerken anne şevkatini de hatırlıyorsun.
Böyle güzel bir güzel BEYPAZARI gezisinden sonra Antalya ya sevgili GÜl ün doğum günün kutlamaya gittik. .Beypazarı Antalya arası nereler nereler vardı..Beni hayretlere düşüren .
Kıral Midasın mezarı örneğin.Yollarda memlekete hayran oldum bir kez daha.
Uzun bayram tatilini ikinci yarısı da geç kalan yazını ikincisinde.
20 Ekim 2012 Cumartesi
AMASYA
Çorumun ovasından ,antik kentlerinden sonra yakın tarihte yaşanmışlıkların bol olduğu Amasya ya ulaştık.Her ne kadar Hititler buralara gelse de Amasya Selçuklu ların,Moğolların,Osmanlıların ,Şehzadelerin yaşadığı şehir olmuş.Bir yanı kayalar bir yanını yeşil ırmak ..
Camilerin medreselerin,müzelerin bol olduğu şehir Amasya.Hepsini gezebildim neyse ki.Şehzadeler müzesini gezerken içim burkulmadı değil. Şehzadeler yeşil ırmağın pırıl pırıl(şimdilerde olmadığı gibi) sularına bakıp saltanat günlerinin hayalini kurmuş olmalı.
Sevgili bilgisayar:Adım adım Amasya yı yazsam kitap bölümü olur.Bu bloğa sığmaz.Kimsede okumaz.Onun için özete devam...
HER NEYSE
Bir de Ferhat ile Şirin var güzel Amasya da. Hüzünlü bir aşk öyküsü.
Amasya ; asıl önemi büyük önderimiz MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ün kurtuluş savaşı başlangıcında Samsun dan sonra uğradığı şehir.Milli mücadelenin başlangıç yerlerinden biri. Ülkenin kurtuluşu için Amasya lılarla gönül birliği yapması..Onlar olmasaydı bu güzel ülkede böyle yaşayamazdık !(Ülkelerin işgal yöntemleri de değişti ya.)Tarihi tarihçilere ,siyaseti siyasetçilere bırakıp Amasya Milli Mücadele müzesinden çıktım.Gözlerim dolu olarak
Bir gezi daha bitti dedim kendime.Ankara -İstanbul otabanına geldiğimde.Otomobiler,otobüsler, tırlar arasından geçerken.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)