Çok sevgili bilgisayar: Ne mi yaptım?
Çanakkale ye düştü yolum yine. Yine hayran kaldım memlekete. Şehitleri minnetle andım.
Zeytin topladım. Tane tane ellerimle. Yeşildiler . Ağaçların en kutsalı olamalı "zeytin ağacı".Yıllarca
bıkmadan her sene aynı döngüyle meyvelerini veren ağaçlar .Gençleşmeyi bilen
Zeytin ağaçları.
Troya gün yüzüne çıkarılır, kazılarının başlangıcının 100.yılı kutlanır mıydı.
Sonra;
Nane ile reyhanı kuruttum. Karıştırdım . Kavanoza koydum. Bir nane tadı a derken reyhana dönüyor tat .Yemekler tat katıyor.
Ne yani .Olmaz mı. Tesadüfler değil mi ki yemeklerin keşifleri . Atalarımız çiğ yediği eti ateşe
düşürüp alıp yedikten sonra moda olmamış mıdır yarı pişmiş ,orta pişmiş, az pişmiş etin hikayesi.
Bilinen şekliyle aşure. Az kalan kuru meyvelerin, baklagillerin bir araya gelerek aş olması değil mi?
Ben de kendimce karıştırıvermişim mor reyhan yapraklarıyla yemyeşil nane yapraklarını.
Oldu.