Gün gelir çıkarsın yollara yine. Şehir arkada kalmıştır.Her
türlü gürültüsü,karmaşası bunaltısı ile birlikte .
Bir de bakmışsın Çanakkale desin.İçin burkulur.Yıllar önce
bu ülke için ölen gencecik insanları minnetle anarsın.
“her şeye rağmen bu ülkeye bir şey olmaz .”der içini ferahlatırsın.Bunaltından biraz
sıyrılırsın.
Gide gide Ezine ye
gelirsin.Otlayan koyun keçi sürülerini görürsün.Anlarsın niye Ezine peyniri
var.
İşte,doğa
durmaktadır karşında .Sonbahar kış arasıdır zaman.Ansızın başlar ,
zeytinlikler.Zeytinler.Hasat zamanı dır.Zor olsa gerek dersin.Zeytin
toplayanlara yardım edesin gelir.
Geyikli ye kadar gidersin.Sahil bomboştur.Deniz huzurlu.Dalgasız.Yüzesin gelir.Karşıda
Bozcaada iskelesi .Yalnız.
Sonra ;Dönüş:
Çanakkale boğazı.Vapurda martılar.Atılan simitleri yakalama yarışı başlar.
Gelen çayı yudumlarken gözün deniz analarına
takılır.Çokturlar.
Eyvah.Deniz kirlenmiş demek dersin.
Yollar yollar yollar.Birde bakmışsın ki
HAYATA KARŞI :
HALA UMUDUNU YİTİRMEDEN EVE DÖNERSİN.