20 Aralık 2014 Cumartesi

EZİNE





Gün gelir çıkarsın yollara yine. Şehir arkada kalmıştır.Her türlü gürültüsü,karmaşası bunaltısı ile birlikte .
     

  Bir de bakmışsın Çanakkale desin.İçin burkulur.Yıllar önce bu ülke için ölen gencecik insanları minnetle anarsın.
       “her şeye rağmen bu ülkeye bir şey olmaz .”der  içini ferahlatırsın.Bunaltından biraz sıyrılırsın.

Gide gide  Ezine ye gelirsin.Otlayan koyun keçi sürülerini görürsün.Anlarsın niye Ezine peyniri var.

  İşte,doğa durmaktadır karşında .Sonbahar kış arasıdır zaman.Ansızın başlar ,

zeytinlikler.Zeytinler.Hasat zamanı dır.Zor olsa gerek dersin.Zeytin toplayanlara yardım edesin gelir.

Geyikli ye kadar gidersin.Sahil bomboştur.Deniz  huzurlu.Dalgasız.Yüzesin gelir.Karşıda Bozcaada iskelesi .Yalnız.
  
Sonra ;Dönüş: Çanakkale boğazı.Vapurda martılar.Atılan simitleri yakalama yarışı başlar.
    Gelen çayı yudumlarken gözün deniz analarına takılır.Çokturlar.
  
Eyvah.Deniz kirlenmiş demek dersin.
                                                        Yollar yollar yollar.Birde bakmışsın ki

     HAYATA KARŞI :


HALA UMUDUNU YİTİRMEDEN EVE DÖNERSİN.



17 Aralık 2014 Çarşamba


Lodos vardı bu sabah.Sevdiğim rüzgar.Tarifi zor esintisini güzelliğini anlatmaya.

Derler ki:Tüm rüzgarlar toplanmış.Akşam yemeği için.
Almamışlar aralarına lodosu.Altını ıslatır diye.

Dedikleri de oldu.Hava soğudu yağmur yağdı.

Her halin kabul.HAYAT.

Yine de yaz,güneş,desek ....

Üzmeyelim kışı.


26 Kasım 2014 Çarşamba

RESİM






Resim sanatı, giderek karmaşa haline gelen dünyada  giderek karmaşık olmuş.Anlaşılamayan insanlık gibi,anlaşılmaz olmuş.


Sevmek; bilmek   gerektiren bir eylem.Tanıdıkça,öğrendikçe  bildikçe seversin.Resimde sanatı da öyle.



Resim okumayı bilmek,öğrenmek gerek.Yoksa sevemezsin.Anlamazsın

Bunun için resim sergiler ideal.


Dışarı da Emirgan da güzelim boğazın kıyısında dünyanın telaşı devam ederken ,sen içeride  SSM (Sakıp Sabancı Müzesi)de başka dünyalarda oluyorsun.



Bu dönemdeki sergi Joan Miro nun “kadınlar kuşlar yıldızlar”ı

Ayrıca “Tanzimattan Cumhuriyete Türk Resmi” sergisi de var.

Ben yine de tercihimi empresyonislerden yana kullanayım diyorum.



11 Kasım 2014 Salı



















Suskun yağmur taneleri uzaklara gitti.Yol alabildiğine


uzaklaştı.Görülmez oldu.


Küçük bir gülümseme, parkta oynayan kızın yüzüne geldi oturdu.


Rüzgar ,kızın saçları arasında kayboldu.

                                 Güneş,şimdilik bulutlarlayım diyerek

Kayboldu.









5 Kasım 2014 Çarşamba

NE YAPACAĞIZ


“İnsan hemen de her şeye nasılda alışıyor.

Bilişim çağının hızlı yaşanan günlerinde hafızamız balık hafızası oldu.Unutup gittik yokluk günlerini.Her şeyi ne de çabuk harcar olduk

      Barışı,huzuru,kardeşliği.En çok da doğayı.

Her gün her saat üretilen çöplerin istatistiğini birileri tutuyordur herhalde.

  Bana sık sık hatırlatmak düşüyor.

Zavallı dünyayı hep beraber yok ediyoruz.

               Temiz ,doğal ortam bulmak giderek zorlaşıyor.


Ne yapacağız????

1 Kasım 2014 Cumartesi

VALİDEBAĞ KORUSU

Koca bir inat.

Yansız,kuşbakışı bakarsak eğer;Avuç  içi kadar yeşillik zaten.

”   Ağacı kesip yerine ev yapıp  para kazanma” hırsında olanların iştahını kabartan boş,yeşil alan

.
     Neymiş tarihi ağaçlar varmış,neymiş Osmanlıdan kalmış,neymiş sincaplar varmış,kirpiler varmış,neymiş,eskiden leylekler bile mola verirmiş.

Yıllar boyu kıyısından kıyısından uğraşıyorlardı.

En son otopark sevdasına kapıldılar.Yapamadılar.

Şimdi beton dökülecek o alan da ağaçlar var.Can suları verilememiş.

İnat,hırs,öfke ,kin.Daha aklıma gelmeyen ,içinde sevgi olmayan yığınla kelime.

   İnsan zekası keskindir.Ne yapalım?Ev olmuyor.Otopark olmuyor.AVM hiç olmuyor…

Yumuşak karın.Dini inaç.Cami yapalım.

Tabi bunun ardından yeşili kemirmeye devam.

Tapılan para olunca .Tabiki böyle olacak .Boş alana ağaç dikecek değiller ya.
         
                     Tarafsız kuş bakışı görüntü bu.Koca bir inat.



 AĞAÇLARA YAZIK.HAYVANLARA YAZIK.İNSANLARA YAZIK

          BENİM GÜZEL ÜLKEM.SANA DAHA ÇOK YAZIK.......