24 Ağustos 2013 Cumartesi

MEMLEKETİM


       

         Yol uzayıp gidiyordu.Sarı sıcak tarlaların içinde.Önceleri her yer altın rengi başaklarla kaplıydı.Orak zamanı gelir, harman kaldırılır, tınaz atılır, buğday yıkanır, değirmende un olur, teknede hamur, ocakta sıcak ekmek.Gelir sofraya kurulur.

         Yol   daha da gidiyordu.Şimdi yeşil sıcak olmuştu her yan.Bereketli topraklar ekilip biçilmeyince yemyeşil ağaç olup ormana döndürmüştü yüzünü.Güzeldi.

                       Buralar benim diyeceğim  toprağın var ya.

          Yol yürüdü.Anılar da peşinden.Elmalık almış başını gitmiş.Ormana dönmüş.Arsız, özgür.Kenarda kıraliçe armudu kendini bırakmamış.Anarşiye inat salınıyor onurlu.

          Yıllar yıllar önceden kalan taş sütun selamlıyor geleni geçeni.Sıra sizde..yaşayın.diyor  buyurgan
Yol gidiyor, tarlalar gidiyor, ağaçlar salkım saçak yerlerde.Anılar bir bir dönüyor dünyaya..Kimi gülümsetiyor.Özlemle.Kimi hüzün dolduruyor yüreği.Taşıyamaz oluyorsun.İçin burkuluyor.

                         -Yemek hazır.haydi gelin    diyor yengem.




                  Uyanmak istemiyor canım. Yaşamak istiyorum geçmişte.

11 Ağustos 2013 Pazar

YENİ BİR BULGUR PİLAVI


SEBZELİ BULGUR PİLAVI
Yıl 1930  yeni bir Cumhuriyet yaşanmaktadır Anadolu coğrafysında Genç, hevesli, enerjik.Eğitim seferberliği kararı alır  Ankara.Hiç ayırım yapılmadan yurdun dört bir yanından zeki çocuklar öğretmen olmak için yetiştirilir.
Kıt  olanakları.Birlik, beraberlik, kardeşlik ,gelecek umutları tek yürek yapar onları.Üç öğün yemek verir okul .Bulgur pilavı, üzüm hoşafı benzerleri.
Sevgili babacığım anılarını anlattı bu bayram bize.Sık sık gözlerimiz doldu.Nerelerden geldiğimizi unutur olduk şu günlerde.Bir bir hatırladık.Kolay kurulmamış bu güzel ülke.Onları minnetle anmalı.

Öğle yemeği zamanı geldiğinde ara verip anılara bir bulgur pilavı pişirdik.Babamın anlattıklarından....
İşte tarifi;
Rendelenmiş soğan , ince kıyılmış sarımsak zeytin yağı -tereyağı karışınına eklenir.Hafif pembeleşmeden inceçik kıyılmış semizler(Semiz otu yani) eklenir.İnce kıyılmış yeşil biberlerle birlikte.Varsa yeşil soğanda .
En son rendelenmiş domateslerle beraber az biber - domates salçası .
Birbirlerine tanıştırılıp kaynaştırıltıktan sonra iki bardak bulgur ki
güneşi içinde taşıyan.
Kaynamış dört bardak su  tuz karabiber az zerdeçal.
İşte hepsi bu.Kaynadıktan sonra kısık ateş işin püf noktası.
Tencere ateşten alınmak üzereyken taze nane, maydanoz kıyımasının ardından üzerine havlu kapatılıp  dinlendirilmesi...

Sakın ha kola yada fanta içmeyin bu yemekle
Cumhuriyetin ilk yılları anılarına ayıp olmasın.