Sevgili bilgisayar;
Dağlar, ovalar,dağlardan
çağlayan bereketli sular.Sularla beslenen verimli topraklar.Tabi ki bu
dağlar arasında sesiz
sedasız salınan göller.Bunca güzellik ve berekete sıcak şifalı ılıcalar da
eklenince ..Zaman ayırıp gitmek görmek yaşamak lazım elbet.Mudurnu ve Göynük ü.
Bizde öyle yaptık; Mayıs
ayının bir yaza, bir kışa benzeyen
günlerinden birinde düştük yollara. İstanbul-Ankara devlet
kara yolundan
Akyazı sapağından çıktık.Cennete doğru yol
alıyor gibiydik.Hedefimiz Sülüklü
göl,Sünnet gölü,Mudurnu
ve Göynüktü .
Mudurnu -Sülüklü
göl yazılarını takip ederek bin bir
çeşit
yeşillikler,dereler arasından ,dolana ,dolana dağları aşırtıp sülüklü göle
ulaştık.
Dağların yeşili göldeki suya
yansımış .Her
şeyden uzakta sesiz ,huzurlu sular rüzgarın önünde salınmakta.Sana
düşen derin derin nefes alıp
- Yeryüzündeki huzur budur demek.
Sülüklü gölündeki bu güzelliği
yeniden yaşamak için sünnet ve çubuklu gölleri de görmek gerek.
Mudurnu.Göynük Eski
zamanlardan beri yaşanmış bereketli
ovalar.Yeryüzünün bu cennet
küşelerinde
insanlar ekip biçmişler,Yiyip içmişler.Yaşanmışlıkları bırakıp göçüp
gitmişler.Yaşam
döngüsü devam etmiş .Bu günlere gelinmiş.Evler,sokaklar,camiler,hamamlar kalmış
geride.Bir de
nesilden nesile aktarılan güzel lezzetli yemekler." Cevizli,keşli makarna ,mantı,etli yaprak
dolması,kabak tatlısı ve birçoğu".Tadı damaklarda kalan.
Sözün kısası :Gezilmeye,görülmeye,yaşanmaya değer memleket .